15 Ekim 2016 Cumartesi

MEDİHA UZAR’IN KİTABI (UZAK KIYILAR) Abdullah Çağrı ELGÜN

               MEDİHA UZAR’IN KİTABI                                                            
(UZAK KIYILAR)
                                                                                                    Abdullah Çağrı ELGÜN                                                                          
Hayatı:
1948 yılında Tokat’ta dünyaya geldi. Şiir tutkusu ilkokul yıllarında başladı. 1970 li yıllarda Ankara’ya gelerek yerleşti. Mediha UZAR, ilk şiir kitabını 2000 yılında “BEYAZDIR BÜTÜN AYRILIKLAR”  adı ile çıkardı.
Şiirleri çeşitli Antolojilerde “2002 Yürüyen Merdiven 1,2,3”; “Elçi Yayıncılığı Yıllığı 2004”; “Ece Sanat Şiir Antolojisi 2006”; “Türk Edebiyatında Günümüz Kadın Şairleri, Hüseyin YURDABAK, 2006”; Ece Dergisi ve bir kısım mahalli gazetelerde yayınlandı. Hayatta genç ve diri olarak devam eden UZAR yeni eserler vermeğe devam etmektedir.

Edebî Şahsiyeti:
“Uzak Kıyılar”, Mediha UZAR, genellikle serbest tarzda, zaman zaman da ölçülü ve kafiyeli şiirler sergileyen bir şaire olarak karşımıza çıkmaktadır. Yüz adet çeşitli tür ve belli başlıklar altında yazılmış şiirleri ile, görücüye çıkarıyor. Şaireliğin zirvesine serbest tarzda yazılmış olduğunu şiirlerle erişebileceğini söylemeliyiz.
Her kişi kendini anlatır. Tabii bu kendini anlatış tabiata, insanlara, hayvanlara eşyaya, maddeye, maneviyata dair insanın içinde barındırdığı duyguların toplamı, gizli bir dağarcık, kapalı sandıktır. Kişi bu dağarcığındakileri şiire döker. Sandığını açıp kalemi ile onları kendi duyuş düşünüş ve felsefesince bizlere yansıtır. Bu şiirler de bize UZAR’ın hayat görüşünü, düşüncesini, ruh dünyasını algılama biçimini ve hayata dair görüşünü yansıtıyor.
Mediha UZAR’ın yaşayışındaki gel gitleri, acı, ıstırap, sevinç, mutluluk; durağan ve heyecan dolu günleri; hayata, yaşamaya, aileye, sevgiliye, çocuklara, eşe, kocaya, hanımlığa, evdeki mutfağa, yemeklere, bu yemeklere yaparken kattığı lezzete, aile için verilen uğraşa, yüreğindeki sese, hasretliğe, aşka, gönle, oğla, kıza, anaya, babaya, sevgiye, sevgiliye, eşe, kocaya, bebeğine, içinde hayat sürdüğü şehirlere, geçen yıllara, aynalara, baharlara, yaza, kışa, inançlara, tefekküre, yaşama bağlanma sebebine, şarkılara, türkülere, ağıtlara, güzellemelere, ölüme, mezara, varlığa, yokluğa, cennete, cehenneme, kır çiçeklerine, rüzgara, kara, doluya, dinî ve millî bayramlara, ramazanlara, memleketin koylarına, denizlerine, dair duygularının bir yansıması olarak karşımıza çıkıyor.

Şaire, şirlerinin kimisinde akıcı bir dil kullanırken kimisinde zorlamalara takılıyor. Kafiye yapma kaygısı şaireyi zorluyor. Bu da şiirde mükemmele ulaşma kaygısı meydana getiriyor. İkinci kitabı ile şaireler kafilesine yeni bir katkı daha yapan Meliha UZAR, gelecekte daha mükemmel şiirleriye edebiyat dünyamıza yeni bir ışık olmaya kararlı görünüyor. Kendisine bu yolda başarılar diliyorum.

Kitap Hakkında
Şairlerin kitapları yayınlanırken, şair veya şaire hakkında kitapta mutlaka hayatına dair bir özgeçmiş bulunmalıdır. Ankara İLESAM şairlerinin çoğunun kitaplarında böyle bir bilgiye rastlamak mümkün olmuyor. Bunlar içerisinde bir iki istisna olsa bile çoğunda bu bilgiyi bulamadığımı söylemeliyim. Baskıya hazırlanan kitaptaki özgeçmişte, mutlaka şu bilgiler de yer almalıdır: Sanatçı, nerede kaç yılında doğdu? Hangi okulları bitirdi, tahsil hayatı, tahsil seviyesi nedir? Şuanda ne iş ile meşgul olmaktadır? Tahsiline dair yeterli bilgilerle birlikte, bulunduğu yer, makam, memuriyet, iş ile ilgili en son bilgiler, haberleşme adresleri, ev iş ve cep telefonları ve yazara ulaşılabilecek mail adresleri ile normal adresler, belirtilmelidir. 

İlk şiire nerede ne zaman ve nasıl başladı? Mümkünse ilk şiirleri. Şiirlerinin yazılarının çıktığı kitaplar, dergiler, gazeteler; ve bunların isimleri, mümkünse çıktığı yıllar belirtilir. Şairin basılmış eserleri var ise basıldığı yıllar, hangi yayınevi tarafından çıkartıldığı, kaçıncı baskı olduğu gibi bilgilerle ve baskıya hazır olan kitapları hakkında bilgiler verilmelidir.
Bu bilgilerin olması gerekli ve elzemdir; çünkü sanatçının araştırmasını yapacak ilim adamları, hakkında tez çalışması yapacak doktora öğrencileri, biyograficiler, şehir yıllıkları, istatistikî bilgiler toplayan, katalog hazırlayanlar, şairler ve yazarlar sözlüğü, ansiklopedi çalışması yapacaklara yeterli ölçüde bilgiler verebilmek içindir. Bu bilgiler ilk baskıda yok ise bu bir eksikliktir ve mutlaka diğer baskılarda tamamlanmalıdır.

Bu eksiklikler bir zaman sonra hayatta olmayan günümüz şairleri hakkında bilgi toplamayı ve hayatına dair bilgileri öğrenmek isteyenler için çok zorluklar çıkaracaktır. Bu sanatçıların kendilerinin kitaplarında verdikleri eski bilgilerin dışındaki bilgilere ulaşmak mümkün olmayacaktır. Halbuki bu bilgiler eksik ve yetersiz olmasa araştırma yapmak isteyenler de bu bilgilerden onların kitaplarındaki bilgilerine bakarak bunlardan istifade edebilirler.


Şiirlerinden Örnekler:

YÜREĞİMİN SERGİSİNİ AÇTIM
Resim olsaydım doğanın gözünde
Kış uykusunda beyazın özünde
Baharın doyumu yeşilin özünde
Açsaydım yüreğimin ilk sergisini

Günle yandım güneşin nicesinde
Tattım yaz mevsimini yücesinde
Sonbahar doyumu sarı hüzünde
Açsaydım yüreğimin ilk sergisini

Hayat sayfasını açtıkça önümde

Ölümsüzlük istemem yüreğimde

Çile çiçekleri terk dileğimde
Açsaydım yüreğimin ilk sergisini

Şekilden fikirden aldım dersimi
Bir renk kokudan aldım sevgimi
Sardım sormayın çaresiz derdimi
Açsaydım yüreğimin ilk sergisini 

UZAK KIYILAR
Ayvalık, Burhaniye arası
Pelitköy’de deniz kıyısı
İçimde bir ciğer yarası
Gece on ikiden sonrası

Dolaşırken gökyüzü sokaklarında
Yıldızlar sokak lambası gibi
Yanıyor buralarda
Her yıldızın ardında düşlerini
Koyuyorum bir bir
Ve dinliyorum
Sevdiğin müzikten bir senfoni
Ayakta duramıyordum
Sarıldım aya, ay da
Yarımdı avuçlarımda
Yıldızlardan çok yokluğun
Sardı içimi

Şehirleri koydum yan yana
İçimde sen olmadıktan sonra
Yaşarım insanlardan
Uzak kıyılarda

VAKİT TAMAMDIR
Anılar geziniyorken beynimde
Daralıyor yüreğim bedenimde
Duygularım yaklaşsa bir limana
Artık demir atma vakti zamana

Sinem bahçesi senindir kaderim
Bu hayatta ne hayrım ne de şerrim
Hayret menzili içinde mahşerim
Kul hakkını katma vakti zamana

Emanetten gün indi akşam oldu
Adlar yan yana anılarla doldu
Dünya kimin mal yalan hâl soldu
Son kez bir dem bakma vakti zamana

Sonra masalların yok oluşu
Rüzgârla savrulmuş toprak kokusu
Ve dökün küçük bahçeme gülsuyu
Bahtım kader hak vakti zamana


İÇİMDEKİ EFKÂRI
Yükseldin bulutlara seni senle demleyim
Senli yaşlar akmayan o gözleri neyleyim
Can olmazsa felek nasıl bu gönlü eyleyim
El duysun, âlem duysun içimdeki efkârı

Adım adım yolumsun, sonsuzluğa güneşim
Akın sular akın kavruldum yanan ateşim
Aslı da Leylâ da birer merhale çöldeyim
El duysun âlem duysun, içimdeki efkârı

Her nefeste nefeslenir, sevgimin kaynağı,
Yüreğim yanardağ sevgimin menzil ırağı
Yıllarca yazsam çözülmez içimdeki bağı
El duysun, âlem duysun içimdeki efkârı

KAYNAKÇA :
1. Mimar Nihat KIYAT, Edebî Âbideler: Altıncı Kısım, II.Baskı, İstanbul-1937.
2. Mehmet Behçet YAZAR, Edebiyatçılarımız ve Türk Edebiyatı, İstanbul- 1938
3. Mehmet KAPLAN, Cumhuriyet Devri Türk Şiiri, Başbakanlık Kültür Müsteşarlığı Yayınları:7, İstanbul-1973, s.5-8
4. İlhan GEÇER, Cumhuriyet Döneminde Türk Şiiri, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları. 785, Ankara-1987, s. 140-143
5. Mehmet KAPLAN, Tevfik Fikret ve Şiiri, Türkiye Yayınevi, İstanbul-1946, s.149
6. Abdullah Çağrı ELGÜN,  "Türk Dili”, (Genişletilmiş İkinci Baskı) Laçin Yayın Dağıtım, Kayseri 2001;
7 (Edebiyat Üzerine Düşünceler (Çev. Sevim Kantarcıoğlu), Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Ankara-1983, s.145)
8.(KAFİYE, Edebiyâta Dâir, Yahya Kemal Enstitüsü Yayınları, İstanbul-1971, s.135)
9. Abdullah Çağrı ELGÜN, "Edebî Sanatlar”, (Laçin Yayın Dağıtım, Kayseri 2000);
10. Murat DUMAN, AŞKIN DÜĞÜMÜ, 1. Baskı, Kültür Ajans Yayınları Yay. Nu.37,Ankara,2008
11Abdullah SATOĞLU, “ Edebiyat Dünyamızdan Hoş Sedalar”, Akçağ Yayınları Yay.Nu 897 , 1.Baskı Ankara, 2008,
12.Şakir SUSUZ, “Leylakların Gölgesinde”, Kültür Ajans, BRC Ofset, Ankara, 2008
Mediha UZAR,  “Uzak Kıyılar”, Gündüz Yayınevi,  Birinci Baskı, Ankara, 2008



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder