4 Kasım 2016 Cuma

VEDAT FİDANBOY’UN “A’DAN ÖNCESİ” ADLI ESERİ: Abdullah Çağrı ELGÜN

VEDAT FİDANBOY’UN “A’DAN ÖNCESİ” ADLI ESERİ: 
Abdullah Çağrı ELGÜN  
                         
HAYATI:
          1944 yılında Kırşehir’de doğdu. Kırşehir Lisesi mezun oldu. 1964 yılında, o günkü adıyla, “Erzurum Nenehatun Kız İlköğretmen Okulu”nu dışarıdan bitirerek öğretmenliğe başladı.   Çeşitli köy okullarında bir süre öğretmenlik yaptı.
1968 yılında öğretmenlikten ayrılarak Ankara’ya yerleşti.
1969-1970 Öğretim yılında İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi Klasik Diller ve Edebiyatları bölümünü kazandığı halde kayıt yaptırmadı.
1975-1976 Öğretim yılında Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Fen bölümüne kaydoldu. Buraya da devam etmedi.
1969-1972 yıllarında Ankara İmar Limited Şirketi,
1972-1974 Akbank Ankara Şubesi,
1974-1985 PTT Posta Çekleri Merkezi,
1985-2002 Barış Hafriyat ve Madencilik Anonim Şirketi’nde çalıştı.
 Sanata lise yıllarında, şiir ve öykü yazarak başladı. Kırşehir ve Yeni Kırşehir gazetelerinde köşe yazıları yazdı.
1964 yılında birkaç arkadaşıyla birlikte, Kırşehir Halkevi Yayın Organı olarak “Kervansaray” adlı, aylık sanat ve kültür dergisini çıkardı. Derginin mesul müdürlüğünü yürüttü.
1974 yılında “SEFİL SAVAŞÇILAR”, 1998 yılında “SEVDA AYLARI”, 2004 yılında "A'DAN ÖNCESİ" ve 2007’de “MABET” adlı şiir kitaplarını yayınladı.
Şiirlerinin bir kısmı: Kervansaray, Çele, Sanat Dünyası, PTT Dergisi, Ana, Eflatun, Müzik Magazin, Müzik Dünyası, Hisler Bulvarı, Simav Anadolu, Ra Sanat, Mavi Nil, İremcik …vb. dergilerde ve birçok gazetede yayınlandı.

1970-1993-1994, Eflatun Şiir Antolojisi III ve IV (Nuşin KAVUKÇUOĞLU),
1990-2004, Türkiye Yazarlar Ansiklopedisi (İhsan IŞIK),
1994, Ana Antolojisi (Neclâ ÜNAL),
1995, Yürüyen Merdiven Şiir Antolojisi, I. II ve III, (Av. Zehra Birsen YAMAK),
1966 Yılı Şairler Antolojisi (Nuri KIRCIOĞLU),
1967, Resimli Genç Şairler Antolojisi (Sebahat OĞUZ),
2004, Mürekkep Şairler, Ankara (On Altı Şairin Hayatı ve Eserleri) (Ulviye SAVTUR),
2004, Şiirle Yaşayanlar Şiir Antolojisi (Hüseyin YURDABAK),
2005, Edebiyatımızda Şiir Yıldızları Şiir Antolojisi (Hüseyin YURDABAK),
2005, Türk Edebiyatında Bir Demet II (Hüseyin YURDABAK)
2006, Atatürk Şiirleri Antolojisi (Sevgi ESER)
2006, Bizim Ece Şiir Antolojisi (Ahmet OTMAN)
2009, Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (İhsan IŞIK), ...vb
eserlerde yer aldı.
Birçok şiiri bestekârlar tarafından bestelenen Vedat FİDANBOY’un, TRT Türk Sanat Müziği repertuarında, bestelenmiş birçok şiirleri bulunmaktadır.
Evli; ve biri erkek, biri kız iki çocuk babası olan şair, MESAM (Musikî Eserleri Sahipleri Meslek Birliği); ve İLESAM (İlim; ve Edebiyat Eserleri Sahipleri Meslek Birliği) üyesidir.
2006 yılında İLESAM Yönetim Kurulu Üyeliğine seçilen şair, SAKÜDER (Sanat ve Sanatkârlar Topluluğu Kültür Derneği’nin de kurucu üyesidir.                                          
ŞAİRİN ŞİİRLERİNDE KULLANDIĞI İSİMLERİ:
Şair sadece zamanı anlatmıyor. Günümüzü, devrin yaşayan sanatçılarıyla, dostlarıyla geçmişteki ünlülerle içinde bulunulan hayatı dolu dolu yaşıyor; ve okuyucuya da yaşanan bu zevkleri, hazzı yaşadığı gibi anlatıyor.
Şairin kitabında geçen yer isimleri, devlet büyükleri, tarikat uluları, şiirin geçmişten günümüze ölümsüzleşerek ulaşan meşhur isimleri anlatılıyor. Şairin hemhal olduğu, toplantı yerleri Ankara Şiir Akşamları, MESAM, İLESAM, Atakule, Kale Şiir Dinletileri, Cemal Safi’nin Yeri, Vedat’ın burada toplanan ve şiir dinletilerine katılan can dostları, udiler, nihavent makamı yer bulmaktadır. Vedat FİDANBOY,  şiir dinletilerine katıldığı il içi ve il dışındaki yer isimlerine şiirlerinde yer vererek bu şiir mekanlarını ve şiir dinletilerinin yapıldığı yerleri yazdığı şiirlerle ölümsüzleştirmiştir. 
Şairin geçmişte beraber olduğu; fakat bugün ahrete yolcu ettiğimiz şairler, yazarlar, söz yazarları, besteciler ve diğer sanatçılarla olan münasebetleri de şiirlerine dile getirilmiş olmasından dolayı, şairin şiirleri geçmişten geleceğe, yazılı bir belge niteliği taşıyor.
Vedat FİDANBOY’un bu eseri, günümüz yaşayan ve ahrete intikâl etmiş bir çok dost; ve bildik sanatçıların isimlerine yazılmış şiirleri ile geçmişin şuara tezkiresi, günümüzün yazılı bir şiir ansiklopedisidir. FİDANBOY’un bu eseri, geçmişten geleceğe uzanacak bibliyografya, mekanları, yer adlarını, şehirlerin özelliklerini anlatan şehir yıllıkları niteliği arz etmektedir. Gelecekte edebiyat tarihçileri, araştırmacılar, şehir yıllıkları yazarları, ansiklopedi hazırlayıcıları bu kitaptan yeteri kadar istifade edeceklerdir.
Şairin şiirlerinde kullandığı, dost diye sarıldığı; ve bahsettiği isimlere bakınca sanatçının ne kadar dolu dolu yaşadığını da görmek mümkün oluyor:

Sezar, Abdürrahim KARAKOÇ, Mihriban, Krem, Ağgelin, Mecnûn, Şakairoğlu, Azrail, Yunus, Merve, Öcal, Esra Esin, Alper, Allah, Fidanî, Tanrı, Özlem, Fas, Çin, Hasret, Ahiler, Kırşehir, Aşık Paşa, Farsça, Karakut, Terme, Mahmut, Zehra Birsen YAMAK, Mevlânâ, Cuma, Kanuncu Behzat ÇİĞİLTEPE; Şair Cemal SAFİ, Bestekâr Hüseyin SOYSAL, Ankara, Kızılay, Ulus, Sıhhıye, Radyo Evi, Opera, Altındağ, Ankara Hali, Bent Deresi, Cebeci,  Hisar, Suluhan, Hacattepe, Hergele, Hoşdere, Çankaya, Köşk, Farabi, Atakule, Başkent, Millet Meclisi, Millet Vekilleri, Akçay, Kafdağı, Namaz, Abdest, Cemaat, Anadolu, Vatan, Millet, Atatürk, Türk, Türkiye, Leylâ, Bestekâr Tahir SIRAL, Vedat ÇETİNKAYA; Suat YILDIRIM, Esma BAŞBUĞ, Bestekâr Bedri AYBARS, Bestekâr Uğur BAYRAM, Azer BÜLBÜL, Ercan AKBAY, Bestekâr Fikret YILDIZ, Bestekâr  Edvan KENGİL, İstanbul Üsküdar Musiki Cemiyeti, Selâhaddin PINAR, Aslı, Kerem, Şirin Ferhat, Muammer BAYDERE, Öğretmen Hasan NURANSOY, Çoban Yıldızı, Hirfanlı Köyü, Merdeşe Köyü, Rasattepe, 10 Kasım, Ülkü, Özgür, Almanya,  Kasımpatı, Karga, Ahmet Efendi.... vb. gibi bir kısım isimlerinden bahsettik.
Vedat FİDANBOY’un,  “A’DAN ÖNCESİ” adlı kitabı, toplam: 163, sayfadan oluşyor. Bu kitabın diğer bölümleri: DÖRTLÜKLER (127-142)”sayfa, “NOSTALJİ KÖŞESİ (143-163)” sayfa olmak üzere bölümlendirilmiş olarak görülüyor.

         FİDANBOY, “MABET” isimli kitabını ise SEVDA ÜSTÜNE ve SAİR… (79-115);  “SEVGİ ve YERGİ DÖRTLÜKLERİ (115-127)”, ÇEREZNÂMELER (127-131), “BESTELENMİŞ ŞİİRLERİNDEN ÖRNEKLER (131-154)” olmak üzere, beş bölüm olarak düzenlemiştir.
Şair, FİDANBOY,  2007 yılında SAKÜDER (Sanat ve Sanatkârlar Topluluğu, Kültür Derneği) Yayınları Yay. No: 4, İnkansa Matbaacılık Tic. Lti. Şti, ISBN: 978 -975-00622-3-0 numaralı şiir kitabının adına “MABET” ismini vermiştir.

Vedat, mânâsından anlaşıldığı gibi gerçekten sıkı dost… Kendisi dost “dost”  olan Vedat’ın  Dostları Vedat’ın kıymetini ne kadar biliyorlar bilmiyorum? Sn. Vedat FİDANBOY, dost bildiği şair, yazar, ressam, bestekar, udî, sanatçı olarak tanınan, bilmem kaç kişiyi, kitabının altın sayfalarına, gönül bahçesinin gülleri arasına serpiştirmiş, hem de hüsn ü hat sanatıyla süslemiş…. Vedat FİDANBOY, bu güllere zaman zaman çıkartıp su veriyor, buduyor, temizliyor, onlarla hem hal oluyor. Şiirlerinin mısralarına konuk ediyor. Hatta onların bizzat isimlerine söz diziyor, gönül halısına sevgi dokuyor…
      Vedat! Seni tanımak ne büyük saadet… Senin şiirlerin arasında bugüne kadar olamamanın garipliğini, sessizliğini; ve yalnızlığını yaşıyorum dersem şaşırma!.. Gerçek dost. Her şey gönlün kadar, adın kadar samimi ve gerçek olsun. Allah dileğine, muradına eriştirsin efendim.
    Sanatçı Vedat FİDANBOY “MABET” adlı kitabında da aşağıdaki isimlerden bahsediyor, onlara şiir bahçesindeki kelimelerle mısralar örüyor:
 Nuri KIRCIOĞLU, İdris DİNÇER, Sebahat OĞUZ, Neclâ ÜNAL, Vural ŞAHİN, Nuşin KAVUKÇUOĞLU, Hüseyin YURDABAK, Bizim Ece, Ahmet OTMAN, Ali ESER; Sevgi ESER, Ali Naili ERDEM,  Av. Rıza Nurettin SELÇUK, Yılmaz AYBAR, Prof. Dr. İsa KAYACAN, Yazar Faruk ORAY, Şair Sevinç ATAN, İsmet Bora BİNATLI, Şair ve Söz Yazarı Hüseyin ATMACAOĞLU, Selçuk ALPARASLAN, Murat DUMAN, Duran DEVECİ, Şair Bestekâr, Ayten ÇINAR, Mehmet Âkif Balkanlar, Fikret, Yahya Kemâl, İstiklâl Marşı, Arif Nihat Asya, Ahmet Haşim, Cahit Sıtkı, Orhan Veli, Abbas, Melih, Oktay, Selçuk Alpaslan,  Turban, Velâ Bellâ, Şair Turgut YARKENT, Bestekâr Vedat Yıldırım BORA, Turhan TAŞTAN,   Halil SOYUER, Nasrettin Hoca,  Tuzla, Dr. Bekir MUTLU,  Şair Orhan EFE, Selim ARU, Osman Atillâ, Şair Fahriye GÜNEY, Nurten FİDANBOY, Tahir Kutsi MAKAL, Tahir Kursi MAKAL Eşi, Şair A. Fidan TANERİ, İlter YEŞİLAY, Şair Öğretmen Cihan EROĞLU, Yalçın GÖKMENOĞLU; Nuriz GÖKMENOĞLU, Şair Muzaffer KÖNDEL, Hüseyin SOYSAL, Zeynel, Volkan, İlter, İmdat GÜMÜŞ, Gül Hanım, Ressam Şair, Mehmet Halit BOZKURT, Atatkule, Kubbe Resteurant,Yezit, Harun, Mehmet HACIİSMAİLOĞLU, Metin YARICI, Muammer BAYDERE, Nusret ÇAL, Orhan BÖRÇEK, Oya ŞAHİN, Semih AŞTIPARMAK, Sevgi ve Ali ESER, Sevim TÜBLEK,Sevinç ATAN, Şakir SUSUZ,  Tamer ÇAKI, Nusret ÇAL, Tahir SIRAL, Uğur EKİZ, Abdullah SATOĞLU, Özkan GÖNLÜM, Hamit KILINÇ, İbrahim YAMAN, Hamit KILINÇ, M. Turan YARAR, Sedat GÜNAY, Cahide ULAŞ, Nevin KURULAR, Yahya AKHENGİL, M. Emin ULU, Hasan AKAR, Tokat, Bahri SOHTORİK, Şair yazar Fahriye GÜNEY, Abdi İpekçi Parkı, Onbaşı Seyit, Mehmetçik, Mustafa CEYLAN, Avrupa, Ermeni, Rum, Anzer Balı, Ermeni, Rum, Avrupa, Kars, Bolu, Şeref TAŞLIOVA, Nermin KILIÇARSLAN, Mine ÖZDEN, Şair Vural ŞAHİN, Müjdat KAYAYERLİ, Nevruz ERKEN, Gülten ERTÜRK, Prof. Dr. Himmet KARAZEYBEK, Şehri UYSAL, Zeynep KÖŞKER, Ahmet SEVGİ, Remzi KARA, A. Ziya ÖĞÜTCEN, Osman KARAASLAN, Simav Şiir ŞENLİKLERİ, Harran Üniversitesi Şiir Şöleni, Mustafa MALAY, Bestekâr Fikret YILDIZ, Suat YILDIRIM, Esma BAŞBUĞ, Bedri AYBARS, Tamer GÜLCÜ, Mustafa YAŞAR, Ercan AKBAY, Aşık Veysel, Besteci Uğur BAYAR, Edvan KENGİL, Selâhaddin PINAR, Mekke, Haç, olarak zengin yer adları, kişi isimleri; ve bu isimlere yazılan şiirlerine yer veriyor.

ŞAİRİN ŞİİRİNDE GERÇEKLEŞTİRDİĞİ ORJİNAL BULUŞLAR:
Vedat FİDANBOY, kolay söyleyiş, orijinal buluş, kelimeleri yerleştirmekteki maharet, yazılan her şiirde, görülen, bilinen söylenebilecek; fakat kimsenin her ne hikmetse söylemeyi başaramadıkları söyleyebilme yeteneği var. Eski, orijinal; fakat eskiyi tekrar değil... Eskide yeniyi keşfetme, yenil
enmeyi yakalama, söylenmişi kendine has bir uslûpla dile getirmiştir. Bu söyleyişleri orijinal bir söyleyişle yeniden söyleyebilme yeteneği, kulağa, göze ve Türk edebiyatının iki ölçüdeki iki tarzını da, hece ve serbest vezin, şiirlerinde ustaca kullanabilmiş sanatçılardandır.
FİDANBOY, şiirlerinin konu ve temâsında tamamen mahallî, yerli ve millîdir. Onun anlattıkları Türk Tarihine, Türk Edebiyatına, Türk Edebiyat tarihine her zaman kaynaklık edebilecek niteliktedir. 
Şiirde az söz ile çok şey ifade etmek. Herkesin bildiğini, duyduğunu düşündüğünü; ama ifade edemediğini çok basit bir şekilde, kolay ve açık, herkesin çok rahat anlayabileceği biçimde ifade edebilmiş olması dikkate şayandır.
Araştırmacının işi de mercimekten, bulgurdan, pirinçten taş seçer gibi ince eleyip sık dokuyarak şairin çektiği çileyi anlayarak görerek, halı dokur gibi, dantel örer gibi bir titizlik içerisinde eline aldığı malzemeden SELİMYE gibi bir şaheser meydana getirmek, yapmak araştırmacının işidir.
Vedat FİDANBOY’un şiirlerinde müthiş bir kurgu, hayâl gücü, muhayyile, sentez, ayrıştırma, parçadan bütüne, bütünden parçaya, tüme varım, tümden gelim; bütünde güzellik, âhenkte güzellik, ritimde, asonasta, orjinallik, görünüşte güzel, sade açık külfetsiz bir Türkçe ile hitabet var. 
Hele hele eleştirmenler; güzel şiiri, müthiş şairini bulunca, “ALTININ DEĞERİNDEN SARRAFIN ANLADIĞI GİBİ” iyi şiirden de şiir eleştirmenlerinin ve şairlerin anlayacağını bilerek ince eleyip sık dokuyarak inceliyor, okuyor ve değerlendiriyor.
Vedat FİDANBOY’un bu dediğimiz sözlerimize belge ve destek aranacak olursa,  aşağıdaki sözlere bir göz atmak yeterli olacaktır:

“Gençliğin ilinden tayinim çıktı;
Yaşlılar köyüne atandı gönlüm.
FİDANBOY, Vedat “A’DAN ÖNCESİ”,  s. 22”

“Beni sana götürecek bir ses bir el arıyorum.
FİDANBOY, Vedat “A’DAN ÖNCESİ”,  s. 30”

 “Suya düşmüş bir gül olup kıyılara vur ne olur.
FİDANBOY, Vedat “A’DAN ÖNCESİ”,  s. 30”

“Ne günün ne yarının garantisi yok inan
Sen geceyi bekleme sabahtan gel sabahtan
FİDANBOY, Vedat “A’DAN ÖNCESİ”,  s. 32”

“Belli olmaz akşama ya çıkar ya çıkmayız.
FİDANBOY, Vedat “A’DAN ÖNCESİ”,  s. 32”

 “Sen benim yerime ölsene ölüm,”
“Birazcık haddini bilsene ölüm,”
“Sen kendi haline gülsene ölüm,”
“Hadi gel üstüme gelsene ölüm”
FİDANBOY, Vedat “A’DAN ÖNCESİ”,  s. 36”

“Hasreti bana sor sendeki ne ki?”
“Dışım kor içim kor sendeki ne ki?”
“Aşk bende kaynıyor, sendeki ne ki?”
FİDANBOY, Vedat “A’DAN ÖNCESİ”,  s. 32”

“Kıyameti koparır, kainatı yakarım.”
“Sen Azrail beklerken ben karşına çıkarım”
“Aşkına mahkûm eden kadı, kederse eğer,”
FİDANBOY, Vedat “A’DAN ÖNCESİ”,  s. 46”

“Görünce sevginin güzelliğini,
Kırk yıl yaşadığım inden çıktım ben”

“Kılıcım yön verir ezilenlere,
Atamın elinde kından çıktım ben”

“Ey, asil milletim senden çıktım ben”
FİDANBOY, Vedat “A’DAN ÖNCESİ”,  s. 48”

“Güzellikler bilensin, gönlümüzün çarkında”
FİDANBOY, Vedat “A’DAN ÖNCESİ”,  s. 51”

“Kanayan kalp yaramı, dağlayan kızım benim.”
FİDANBOY, Vedat “A’DAN ÖNCESİ”,  s. 52”

“Gönlümün akordunu, aşkıma, ayarladım”
FİDANBOY, Vedat “A’DAN ÖNCESİ”,  s. 55”

“Isıtsın yüreğimi, ateşi gözlerinin,”
FİDANBOY, Vedat “A’DAN ÖNCESİ”,  s. 58”

“Bende sevda, denizde kum”
FİDANBOY, Vedat “A’DAN ÖNCESİ”,  s. 59”

“Günahın boynunu aştı, sevdiğim.”
“Senelerin sabrı taştı, sevdiğim”
“Gözyaşım buz tuttu, ağlayamadım.”
“FİDANBOY, Vedat “A’DAN ÖNCESİ”,  s. 62”

“Yağmurlar, toprağa dönmeyi özler,”
“Kınadır ellerde, bir kuru yaprak,”
“Tomurcuk, çiçeğe dönmeyi özler”
“Kurtçuklar, böceğe dönmeyi özler”
“Düşlerim, gerçeğe dönmeyi özler”
“FİDANBOY, Vedat “A’DAN ÖNCESİ”,  s. 64”

“Bil dedin de bilmedim mi, a gülüm?
Böl dedin de bölmedim mi, a gülüm?
Gül dedin de gülmedim mi, a gülüm?
Öl dedin de olmedim mi, a gülüm?
Sil dedin de silmedim mi, a gülüm?”
“FİDANBOY, Vedat “A’DAN ÖNCESİ”,  s. 65”

“Seneler küstü bize,
Hesabı kesti bize,
Gök çöktü üstümüze,
Bizden geçti güzelim”
“FİDANBOY, Vedat “A’DAN ÖNCESİ”,  s. 66-67

“Sevda mahzeninde kaç yıl kaç asır?”
“Seni başkasına hiç yâr etmem, hiç!”
“FİDANBOY, Vedat “A’DAN ÖNCESİ”,  s. 68”

“Hasret dağlarını kaldır aradan,
Yık Allah aşkına, yık be, insafsız!..”

“Ey, benim baş belâm; ey, aklı kaçık!..”
“Saklım yok, gizlim yok, her şeyim açık.”
Çık Allah aşkına, çık be insafsız!”

“Ellere bırakma, sen gir kanıma.
Sevda kurşununu şu sol yanıma,
Sık Allah aşkına, sık be insafsız!..”
FİDANBOY, Vedat “A’DAN ÖNCESİ”,  s. 70”

“Uymuşsun düzene bilmem ne işse?”
FİDANBOY, Vedat “A’DAN ÖNCESİ”,  s. 76

 “Gönül bantlarından sildim sesini,”
“Dertleri dağ yaptı şu kahpe felek”
“FİDANBOY, Vedat “A’DAN ÖNCESİ”,  s. 100”

“Sevenlerin önünde diz,
Çökenlere helâl olsun.”

“Aşkı gönül denen yere,
Ekenlere helâl olsun.”
“Yunus Veysel gibi çile,
Çekenlere helâl olsun.”
FİDANBOY, Vedat “A’DAN ÖNCESİ”,  s. 102-103”

“Çöz beni aşkından ördüğün gibi”
FİDANBOY, Vedat “A’DAN ÖNCESİ”,  s. 114”

“Başımda o gençlik rüzgarı esti,”
“Aşk nelere kadir gözümle gördüm”
FİDANBOY, Vedat “A’DAN ÖNCESİ”,  s. 123
ŞİİRLERİNDE KULLANDIĞI  MAHLASLAR:
Şair şiirlerinde Halk Edebiyatının belirgin özelliklerinden olan son dörtlükte isim; veya mahlas kullanıyor. Şiirlerin son dörtlüğünde, şairin ismin yerine başka bir isim veya doğrudan kendi ismini kullanma, Halk Edebiyatının(Âşık Edebiyatı) bölümleri arasında incelenmekte olup yaygın bir gelenektir. Vedat FİDANBOY’da da bu durum, mahlas kullanma, göze çarpmaktadır. 
Halk Edebiyatı sanatçılarında ozanlarda, halk aşıklarında görülen bu gelenek, zamanımızın kimi çağdaş şairlerinde de devam edegelmektedir.
Şair FİDANBOY, mahlas olarak kendisine Fidanî, FİDANBOY, Vedat FİDANBOY gibi isimleri seçmiş olduğunu görüyoruz Vedat FİDANBOY’un aşağıdaki kimi şiirleri bu söylediklerimize dayanak teşkil etmektedir:

“FİDANÎ,  kısa kes uzatma sözü,
Her şeyin bozuldu mayası, özü,
Böyle uygarlığın kör olsun gözü
Sevinçler dandini, hazlar dandini…
“FİDANBOY, Vedat “A’DAN ÖNCESİ”,  s. 5-7”

 “FİDANBOY’um derki sözün kısası,
Dert ile yazılmış aşkın yasası,?
Türküler bu yüzden ağlatır beni.
FİDANBOY, Vedat “A’DAN ÖNCESİ”,  s. 34”

İlâhî aşk, ne fizikte fendedir,
Şuracıkta can evimde bendedir.
Bu kalbimin şifreleri sendedir.
Mutluluğu FİDANÎ’de ara sen…
FİDANBOY, Vedat “A’DAN ÖNCESİ”,  s. 61”

FİDANBOY, anlatmaz derdi heceler,
Gün gelince sabah olur geceler,
Bu devir belki de sessiz cüceler,
FİDAN’lar dandini BOY’lar dandini
FİDANBOY, Vedat “MABET”, s.102-103

EDEBÎ KİŞİLİĞİ:
Garamnâme, Kuruş Kuruş Harcarım, Eski Yeniler, Çırak, Sahte Aydınlarımız, Ömür Denen Saat, Çelmeye Gelenler, Saraylar, Taraf,  Son Ders, , Dandini,  İçimdeki Dünya, Ölüme Dair, Kainatı Yakarım, Ankara Güzel Görsün, Oyy!.., Milletim ve Ben, Kan Gövdeyi Götürecek, Boyun Devrilsin ...vb şiirler görülen, yaşanan ve hayata dair tecrübelerin bir belgesi niteliğindedir.
Şair şiirlerinin bütününde yaşayan sade bir Türkçeyi kullanıyor. FİDANBOY’un dili işlek, zekası kıvrak, şiirine malzeme ve kelime bulmaktaki mahareti şaşırtıcıdır. FİDANBOY, halk deyişlerini mısralara yerleştirmekteki hüneri, kişi isimlerini şiir deryasının üstüne renk renk, çiçek çiçek serilmiş halı gibi birer seccade dokuma titizliğinde yerleştirmedeki ustalığı, hayret vericidir.
Vedat FİDANBOY, geçmişte geleceği gören, uzak görüşlü, halk deyişlerini, Türkçeyi ustaca kullanabilen çağdaş bir şairdir. Yaşadığı mekanlara dair verdiği bilgiler, birlikte olduğu ünlüler, sanatçı dostları; ve nihayet bunların karakterlerini ortaya koyan portreleri şairi ölümsüzleştirmektedir. FİDANBOY, sadece bugünün şairi değil; gelecek yüzyıllara da damgasını vurmuş, mührünü kazımış ve ben Ankaralı şairim diye şiirleriyle kendisini tescil ettirmiş bir sanatçıdır. Kısaca “Ankara kimindir?”, “Ankara kime aittir?” sorularının cevabı Vedat FİDANBOY olacaktır.
Bestelenen şiirleri, Ankara’yı tanıtmaktaki mahareti coğrafî bölgeleri, semtleri Ankara’nın eğlence yerlerini, şairlerin toplantı mekanlarını; ve en önemlisi hangi şairin kimlerle, nerede vakit geçirmiş, kimlerle dostluk kurmuş ve nihayet kimlerle ve nerelerde hayat sürmüş olduğunu, bu mekanın yerin ve şehrin kimlerin olduğunu da ortaya koyuyor.
            “Gidemediğin yer senin değildir.”  sözü gereği  FİDANBOY anlatılan mekanlarla öylesine iç içe senli benlidir ki artık, o yer FİDANBOY, FİDANBOY o yerdir. FİDANBOY Ankara’dır, Çankaya, Kızılay, Sıhhıye, Cebeci, Ulus’tur. FİDANBOY: Cemal SAFİ’nin Şiir Dinletilerinin mekanı, Abdullah SATOĞLU,  Hüseyin YURDABAK, Halil SOYUER,  Yahya AKENGİ, Avni ANIL,  Tahir SIRAL, Mustafa MALAY, Fikret YILDIZ...ve benzerleridir.  FİDANBOY’u ne mekanından çekip alabiliriz ne zamanından... FİDANBOY zamana damgasını vuran, mührünü, “Vedat FİDANBOY”  olarak Sinan’ın Selimiye’ye  nakşettiğin gibi kitabının sayfalarına altın harflerle vurmuş ender sanatçılardandır.
Bize düşün görev ise bu unutulmuşları hatırlatmak, gün ışığına çıkartmaktır. “YAŞAYANA VERİLEN BİR TEK GÜL; ÖLÜYE VERİLEN TANTANALI ÇELENKLERDEN ÇOK DAHA KIYMETLİDİR” diyerek içimizde yaşayan bu değerlere gereken ilgiyi, alâkayı göstererek bir caddeye, sokağa, okula, camiye, üniversiteye, parka yerleşim yerlerine, semte, bu kıymetlerin adlarını verebilmek saadetini yaşarken tattırabilmektir.
Eğer bizler bunu yapamaz isek: “MARİFET İLTİFATA TABİDİR” sözü gereğince hem marifetliler hem de  başka kıymetler elimizden kaçıp gider ki bizler öylece kalakalırız.
KİTABA ELEŞTİRİ:
Vedat FİDANBOY etkili yazan bir sanat yolcusu. Bununla birlikte yazdıkları şiir ve yazıların çoğunda imlâ ve noktalama kurallarını uygulamada çok büyük yanlışlıklar var. Bu durum mısra ve cümlelerin anlaşılmasını zorlaştırdığı gibi Türkçenin kurallarını eksiksiz uygulama konusunda da aksaklılar meydana getirmektedir.
Etkili yazmak elbette güzel ve önemli bir husustur; ama yazılanlar yanlışsız olmalı; ve o eseri okuyanlar okuduğunu anlamalı, anladığından mânâlar çıkarabilmelidir. Bir Fransız yazarı: “Yirmi bin yıl sonra okunmayacağımı bilseydim, elime kalemi almazdım.” diyor.
Canlı bir varlık olan dilin, devamlı olarak gelişme ve değişmesi, bazı harflerin yetersizliği veya çift fonksiyonlu oluşu, fonetik değişkenlik, dile yabancı kelimelerin girmesi, serbest alışkanlıklar gibi görüntüler, imlâmızda bazı çeşitliliklere sebep olmaktadır; ancak Türk imlâsı sık sık değişmesi gereken bir sistem değildir. Kaçınılmaz farklılıkların dışında imlâda birlik sağlanabilmesi için ISRARLA KURALLARA UYULMASI ŞARTTIR.
Millet olarak kalmak, zamana ve asırlara karşı koymak, Türk dilinin gelecek kuşaklara bozulmadan ve yozlaşmadan taşınabilmesi imlâdaki birliktelik ile mümkündür. İmlâdaki birliktelik millî güvenlikte, millî savunmadaki birlikteliktir.


s. 5-7, Vedat FİDANBOY’nin “Dandini”, şiirinde: “Fidani”, “Fidanî” olmalı.   Birinci sözde inceltme, uzatma işaretinin olmayışı anlam kargaşasına yol açıyor. “ î ” sözü yanına geldiği kelimeye iyelik, sahiplik, aitlik, mensubiyet ifadeleri veriyor.
Örneğin: Resmi (Onun resmi. Bunun resmi. Resmi getirdiniz mi?.. gibi)
Resmî: Resmiyete ait, resmiyetle ilgili.  Bugün resmî elbisesini giymişti. Resmî daireler bugün tatil.
s. 26, “İçimdeki Dünya” şiirinde “Evet.. dersen sevdanı, başıma taç yaparım…” bu mısra yazım kuralları yönünden yanlış yazılmış. Doğrusu “Evet! Dersen sevdanı, başıma taç yaparım.”; veya “Evet, dersen sevdanı, başıma taç yaparım!” “Önce yüce Tanrıma, sonra sana taparım…” yanlışlığı; “Önce, yüce Tanrı’ma; sonra, sana taparım…” şeklinde doğru olarak yazılmalıydı.
s. 36, “Ölüme Dair” şiirinde: “Sen benim yerime ölsene ölüm…”yanlış yazımı; “Sen benim yerime, ölsene ölüm!?.”;  “Birazcık haddini bilsene ölüm…” yazılışındaki yanlışlığı “Birazcık haddini bilsene, ölüm!?..” şekliyle doğru olarak; “Sen kendi haline gülsene ölüm…” yanlışlığı,
“Sen kendi haline gülsene, ölüm!?..” şeklinde doğru olarak; “Hadi gel üstüme gelsene ölüm...” yanlış yazılışı, “Hadi gel üstüme, gelsene ölüm!?.” Şeklinde doğru olarak yazılmalıdır.
s. 39, “Sendeki Ne Ki…” şiirinde: “Sendeki Ne ki?” şeklinde doğru olarak; “Sevdayı bende gör, sendeki ne ki…”  yazım yanlışlığı, “Sevdayı bende gör, sendeki ne ki?” şeklindeki gibi ikinci ve üçüncü dörtlüklerin son mısralarının sonlarına da soru işareti konularak doğru olarak yazılacaktır.
s. 40, “Yalvarış” şiirinde: “Bu derdime çare nerde,” yanlışlığı, “Bu derdime çare nerde?” olarak doğru, “Mecnun” özel ismi de: “Mecnûn” olarak üzerinde uzatma işareti konmuş olarak yazılmalıdır.
s. 42, “Oyy!..”,  şiirinde: Üçüncü dörtlük üçüncü mısra: “Hani nerde neşe, nerde mutluluk,” noktalama yanlışlığı, “Hani, nerde neşe, nerde mutluluk?” doğru yazılarak; altıncı dörtlükteki ilk mısra: “Bilmem ders alır mı kefeni giyen,” yanlış yazılışı, “Bilmem, ders alır mı, kefeni giyen?” şeklinde doğru yazılmalıdır.
s. 44, “Kan Gövdeyi Götürecek” şiirinde üçüncü dörtlükte geçen:  “Cümle alem iyi bilsin,”  mısrasında geçen “alem” şekliyle yanlış yazılmış olan sözcük “âlem” şeklinde düzeltilmelidir. Bu söz, birincisinde “alem”  sembol, minaredeki ay; ikincisinde“âlem” dünya, evren, acun, elgün gibi anlamlar ifade ediyor. Birinci sözü ikinci yerine, ikinci sözü de “âlem” birincinin yerine kullanamazsınız. Aynı sayfa yedinci dörtlükte geçen: “Yüce Hakkın” sözü , “Yüce Hakk’ın” şeklinde düzeltilerek yazılmalıdır.
s. 46, “Kainatı Yakarım” Birinci dörtlüğün, ikinci mısrasının sonuna soru işareti (?) konularak noktalama hatası düzeltilmiş olacaktır.
s. 48, “Milletim ve Ben” başlıklı şiirin ikinci dörtlüğünün ilk mısrasında geçen “mecnun” bir özel isim olup büyük harfle ve uzatma, inceltme işareti kullanılarak “Mecnûn” şeklinde yazılarak düzeltilecektir.
s. 50, “Kurban Olurum”  şiirinin dördüncü dörtlüğünde geçen “hilal, helal, hayal” olarak yanlış yazılan sözcükler “hilâl, helâl, hayâl” şeklinde uzatma işaretleri kullanılarak yazıldığında yanlışlık düzeltilmiş olacaktır.
s. 54, “Aşka Hazır Ol” adlı şiirin birinci dörtlüğünün birinci ve dördüncü mısralarının sonlarına soru işareti konularak noktalama yanlışlığı düzeltilmiş olacaktır. “Hiç aşkın yazılı akdi mi olur?; Sevmenin belli bir vakti mi olur?”
s. 59, “Yolla Seni” şiirinde geçen: “Ela gözlüm ah bir bilsen” mısrasındaki yazım ve imlâ yanlışlığı: “Elâ gözlüm ah, bir bilsen!?.” Şeklinde “Ela” daki “a” nın üzerine uzatma işareti; “ah” tan sonra virgül, mısra sonuna da ünlem, soru ve üç nokta işaretleri konularak mısradaki yanlışlık düzeltilmiş olacaktır.
s. 60, “Boyun Devrilsin” şiirinin dördüncü dörtlüğünde geçen “bela” yazımındaki imlâ yanlışlığı “belâ” şeklinde yazılarak giderilmiş olacaktır.
s. 61, “Kalbimin Şifreleri” şiirinin birinci mısrasındaki “sor”dan sonra (;) noktalı virgül;  ikinci mısrasında geçen “iyi de” sözündeki yazım yanlışlığı “iyide”; dördüncü mısrada geçen “cani de” sözü “canide” ikinci dörtlükteki “yabani de” ki yanlışlık “yabanide” şeklinde; üçüncü dörtlükte geçen “kani de” sözündeki yanlışlık “kanide” şeklinde “Fidani’de” sözü de “Fidanî’de” şeklinde doğru yazılarak düzeltilmelidir. 
s. 62, “Her Mevsim Kış” şiirinin ikinci dörtlüğünün dördüncü mısrasında geçen “alem” yazım yanlışlığı “âlem” şeklinde doğru yazılarak düzeltilmelidir.
s. 64, “Özlem” şiirinin dördüncü dörtlüğünün birinci mısrasında geçen: “hayali” yazımındaki yanlışlık: “hayâli” şeklinde yazılarak düzeltilmelidir.
s. 65, “A Gülüm”, şiirindeki başlıktaki yanlışlık: “A Gülüm!” şeklinde düzeltilerek; birinci dörtlüğün ikinci mısrasındaki: “Bil dedin de bilmedim mi a gülüm” yazım yanlışlığı:  “Bil dedin de bilmedim mi, a gülüm?”şeklinde düzeltilerek, Öl dedin de ölmedin mi a gülüm” yazım yanlışlığı: Öl dedin de ölmedin mi, a gülüm?” şeklinde düzeltilerek , Bu aşkın mecnunuyum ezelden” yazım yanlışlığı: Bu aşkın Mecnûn’uyum ezelden”, şeklinde düzeltilerek  “Sil dedin de silmedim mi a gülüm” yazım yanlışlığı:  “Sil dedin de silmedim mi a gülüm” şeklinde düzeltilerek doğru olarak yazılacaktır.
s.70 “İnsafsız” şiirinin birinci dörtlüğünün birinci mısrasında geçen: “Çile çektirmekten bıkmaz mısın sen” yazım yanlışlığı: “Çile çektirmekten, bıkmaz mısın sen?” şeklinde doğru yazılarak düzeltilmelidir.
s. 74-75, “Kırşehir’de” şiirindeki son dörtlükte kullanılan mahlas “Fidani” yanlışlığı “Fidanî” şeklinde doğru yazılmalıdır.
s. 76, “Mahmut” şiirindeki ikinci dörtlüğün ikinci mısrasındaki: “Uymuşsun düzene bilmem ne işse” yazım yanlışlığı: “Uymuşsun düzene, bilmem ne işse?..” şeklinde yazılarak düzeltilmelidir.
s. 78, “Yürüyen Merdiven” şiirinin üçüncü dörtlüğü:
“Kimi birkaç söz ile sevdiğini yad eder,
Kimi gerçek şiirle alemi abad eder,
Mevlana’nın , Yunus’un ruhlarını şad eder,

…” imlâ ve noktalama yanlışlığı:

“Kimi birkaç söz ile sevdiğini yâd eder.
Kimi gerçek şiirle, âlemi âbad eder,
Mevlânâ’nın, Yunus’un ruhlarını şâd eder,
…”

s. 80, “Çekinmeden”  şiirinin dördüncü dörtlüğünün ilk mısrasında geçen: “hala” sözünün yanlışlığı “hâlâ” şeklinde düzeltilecektir.
s. 81, “Bildiğini Okuyorsun” şirinin birinci dörtlüğünün üçüncü mısrasının sonuna; ikinci dörtlüğünün birinci ve ikinci mısralarının sonlarına soru işareti; üçüncü mısrasında geçen “yar” sözündeki yanlışlığı “yâr” şeklinde yazarak düzeltilmelidir.
s. 88, “Gün Bitecek” ikinci dörtlükteki: “helal”, yanlışlığı; “helâl”;  hala”, yanlışlığı;  “hâlâ” şeklinde yazılarak düzeltilmelidir.
s. 89, “Kal Ne Olursun” şiirindeki ikinci dörtlükte geçen: “hayale” yazım yanlışlığı “hayâle” şeklinde; üçüncü dörtlükte geçen: “hayal”, “hayâl”; “hayali” “hayâli” şeklinde yazılmalıdır.
s. 92, “Ankara Güzel Görsün” şiirinin birinci dörtlüğünün ikinci mısrasında geçen: “birazcıkta” yazım yanlışlığı, “birazcık da” şeklinde ayrı; ikinci dörtlüğün üçüncü mısrasında geçen: “Hal” “Hâl” şeklinde yazılmalıdır.
s. 98, “Bizden Değil” şiirinin dördüncü dörtlüğünün ikinci mısrasında geçen: “ahlak”, “ahlâk” şeklinde düzeltilmelidir.
s.101, “Dillere Düşesin” şiirinin birinci dörtlüğünde geçen: “Senide”, yanlışlığı, “Seni de” şeklinde doğru olarak;  ikinci mısrada geçen ”sende” yanlışlığı,, “sen de” şeklinde doğru olarak;  üçüncü mısrasında geçen: “Sende” yanlışlığı, “Sen de” şeklinde doğru olarak;  ; dördüncü mısrasında geçen; “sende” yanlışlığı,,  ”sen de” şeklinde doğru olarak; 
İkinci dörtlük, üçüncü mısrasında  geçen: “sende” yanlışlığı, “sen de” şeklinde doğru olarak;  dördüncü mısrasında geçen: “sende”, yanlışlığı, “sen de” şeklinde doğru olarak;
Üçüncü  dörtlüğün son mısrasında geçen “sende”, yanlışlığı, “sen de” şeklinde doğru olarak; ikinci mısrasında geçen: “hayal” yanlışlığı, “hayâl” şeklinde doğru olarak yazılmalıdır.
s.102, “Helâl Olsun” şiirindeki bütün  “helal” sözlerinde yapılan yazım yanlışlığı, “helâl” şeklinde doğru olarak yazılmalıdır.
Aynı şiirin üçüncü dörtlüğünün ilk mısrasının sonuna soru işareti (?) konulmalıdır.
s. 104, “Kalbime Dair” şiirinin son dörtlüğünün ikinci mısrasındaki “yar” yanlışlığı, “yâr” şeklinde doğru olarak yazılmalıdır
s. 106, “Bedenler Uzakta Olsa Ne Çıkar” yazım yanlışlığı, hem başlık olarak hem de son dörtlüğün üçüncü mısrası olarak “Bedenler uzakta olsa, ne çıkar?..” şeklinde doğru olarak yazılmalıdır.
s. 110, “Sitem” şiirinin üçüncü dörtlüğünde geçen: “Mecnun” yanlışlığı, Mecnûn;  “Leyla” yanlışlığı, “Leylâ” şeklinde doğru olarak yazılmalıdır.
s. 122, “Roman” şiirinde geçen “Aslı-Kerem”  yanlışlığı, “Aslı, Kerem; “Leyla’lı, Mecnun’lu” yanlışlığı, Leylâ’lı, Mecnûn’lu şeklinde doğru olarak yazılmalıdır.
s. 129, “Cema’i Yeter” şiirindeki “Mana” yanlışlığı, “Mânâ” şeklinde doğru olarak yazılmalıdır.
s. 132, “Yok” şiirinde geçen: İkinci mısrasındaki “Leyla” yanlışlığı, “Leylâ”; “Canan” yanlışlığı, “Cânân” şeklinde doğru olarak yazılmalıdır.
s. 133, “Dünden Daha Çok” şiirindeki “yar” sözü, “yâr” şeklinde doğru olarak yazılmalıdır.
s. 140, “Ömür Denen Saat” şiirinin üçüncü mısrasının sonuna soru işareti (?) konulmalıdır.
s. 142, “Bilmem ki” şiirinin başlığı da dahil olmak üzere bir, iki ve dördüncü mısralarının sonuna soru işareti(?) konmalıdır.
s. 148, “Atatürk’e Sesleniş” şiirinin ikinci ve sondan üçüncü mısrasında geçen “hala” sözcükleri, “hâlâ” şeklinde doğru olarak; “Sen gittin ya Atatürk!.. Ah Sen gittin ya,” yanlışlığı, “Sen gittin ya Atatürk!.. Ah, sen gittin ya!..,” şeklinde doğru olarak yazılmalıdır.
s.154. “Yer ve Zaman” şiirinde geçen: “hala”, yanlışlığı;  “hâlâ” şeklinde yazılarak düzeltilmelidir.

ŞAİRE YAZILAN ŞİİRLER: 
VEDAT FİDANBOY
Çorak topraklara bir fidan düştü
Dönüştü meyveye doydu dalları
Sevgi pınarından ırmaklar coştu
Har etti gönlümü baydı hâlleri

Sözler güneş gibi sızıyor cana
Yücedir saygısı geçmişe güne
İhtiyaç duymaz ki şöhrete üne
Bir etti gönlümü, sevdi dilleri

“A'dan Z'ye” kadar ne varsa yazmış
Yirmi dokuz harfi sıraya dizmiş
Sevgisiz kalplerin içine sızmış
Yâr etti gönlümü, eğdi kolları

Ozan diyarından gelmiş buraya
Parmağını basmış, kanlı yaraya
Aşkın güllerini, koymuş sıraya
Kor etti gönlümü, saydı yılları

Duman'ım yazsan da kelâmın yetmez
Dostun meziyeti saymakla bitmez
Duygu denizinde pusuya yatmaz
Sır etti gönlümü, koydu balları
                  Ankara - 24.04.2007
                             Murat Duman
(Kaynak: http://www.geyikmerkezi.com/vedat-FİDANBOY-siiri30729.html)    

VEDAT FİDANBOY HOCAMA
Değerli hemşerim, Sevgili Hocam!
Âlim meclisinde nazdır FİDANBOY…
Şiir dünyasından tütüyor bacam.
Yanan ateşimde közdür FİDANBOY…

Ahilik hedefin, yol Aşık Paşa…
Bir oğlun, bir kızın, torunla yaşa!
Yuvan mutlu olsun, nur düşsün başa!
Zahmeri ayında, yazdır FİDANBOY…

Riya yoktur zerre kadar sözümde.
Senin sevgin, ayrı durur özümde.
Gerçek bir şairsin, benim gözümde.
Tatlı dilden düşen, sözdür FİDANBOY…

Şiirlerin beste olmuş tellerde.
Kitapların hece hece dillerde.
Gönül aşk arasa gonca güllerde.
Her çiçekten biraz, özdür FİDANBOY…

Öğretmen yazıyor, senin dününde.
Yanındayız hocam, dostluk gününde.
Destan olmuş dandiniler ününde.
Gerçekleri gören, gözdür FİDANBOY…

Ramazan’ım der ki olsun emeli!
Mahşere uzansın, dostluk temeli!
Varıp Kırşehir’de ,bozlak demeli!
Tebessüm edecek, yüzdür FİDANBOY…
                             Nisan 29- 2007
                     Ramazan KURT
(Kaynak: http://www.sakuder.org.tr/siir.asp?id=375) 

ŞİRLERİNDEN ÖRNEKLER:
DANDİNİ
Her şey tuhaf oldu, bu son yıllarda,
Şarkılar dandini, sözler dandini…
Bir garip vuruyor, mızrap tellere,
Makamlar dandini, sazlar dandini…

Udi mi, neyzen mi, ney belli değil,
Kim erkek, kim kadın, şey belli değil,
Bayan belli değil, bay belli değil,
Oğlanlar dandini, kızlar dandini…

Gelmeden geçiyor, yazlar hız ile,
Gelince gitmiyor kış, denen çile,
Zamana uydu bak, mevsimler bile,
Baharlar dandini, yazlar dandini…

Neye baksam her şey, sapıttı biraz,
Vişneye özenip ekşidi, kiraz,
Şaşmam, yumurtlarsa folluğa horoz,
Ördekler dandini, kazlar dandini…

Çokları ülkemde, Sezar oldular,
Halkın asabını bozar, oldular,
Lisan bilmeyenler, yazar oldular,
Yazılar dandini, tezler dandini…

Sardı dünyamızı, kokan terimiz,
Daha da kokuttu, parfümlerimiz,
Sonunda delindi, atmosferimiz,
Buzullar dandini, buzlar dandini…

Mevcut yasaların, sanki bir yanı,
Koruyor gizlice, halkı soyanı,
Keyfince verilir, gelir beyanı,
Fazlalar dandini, azlar dandini…

Her kime sorarsam, uluyum diyor,
Tanrının namuslu, kuluyum diyor,
Depoda tepinip suluyum diyor,
Benzinler dandini, gazlar dandini…

Şehirleri, magandalar bastılar,
Sokaklara tükürdüler, kustular,
Musluklardan akan, sular sustular,
Kanallar dandini, büzler dandini…

Saçını kazıtır, şaşıran velet,
Yüzünün kılına, kullanmaz jilet,
Parayla ölçülür oldu, asalet,
Soylular dandini, yozlar dandini…

Bir kitap açıp da okumaz cahil,
Bu yüzden yalaka, bu yüzden gafil,
Yediği kazıklar, çuvaldız dahil,
İğneler dandini, biz’ler dandini…

FİDANBOY, kısa kes uzatma sözü,
Her şeyin bozuldu mayası, özü,
Böyle uygarlığın, kör olsun gözü,
Sevinçler dandini, hazlar dandini…
FİDANBOY, Vedat “A’DAN ÖNCESİ”,  s. 5-7

ALLAH ŞAHİTTİR (*)
Helâli dururken, bakma harama,
Varlığım her şeyim, sana aittir.
Bu aşka bir başka, şahit arama,
İnan ki kul şahit, Allah şahittir…

Bir tatlı sözünle, hisleniyorum,
Verdiğin ilhamla, besleniyorum,
Şiir yazıp, sana sesleniyorum,
İnan ki kul şahit, Allah şahittir…

Bir çıkmaz yoldayım, gördüğün gibi,
Çöz beni aşkından, ördüğün gibi,
Sevdan yüreğimde, kördüğüm gibi,
İnan ki kul şahit, Allah şahittir…

Hor görme ne olur, biraz yücele,
Şu yanan bağrımda, bir gün gecele,
Gam yemem, versen de sonra ecele,
İnan ki kul şahit, Allah şahittir…

ARDINDAN
Terk edip giderken, o sabah beni,
Gözlerim çaresiz baktı, ardından.
Zamanla kurudu, göz pınarlarım,
Bütün gözyaşlarım, aktı ardından…

Belki unuturum, diyerek seni,
Gönül bantlarımdan sildim, sesini,
Titreyen ellerim, resimlerini,
Çıkarıp albümden, yaktı ardından…

Seni candan, sevdiğimi bilerek,
Yüreğimi bin parçaya, bölerek,
Dertleri dağ yaptı, şu kahpe felek,
Sonra da üstüme, yıktı ardından…
FİDANBOY, Vedat “A’DAN ÖNCESİ”,  s. 114

(*) Beste: Bestekar Fikret YILDIZ
Kasete Okuyan:Fikret YILDIZ
Kaset Adı: Sen Gidince-Canım Türkiye’m

ANKARA GÜZEL GÖRSÜN
Çık odandan güzelim, bürünme artık yasa,
Seni aynalar değil, birazcıkta el görsün.
Yürü bir akşam üstü Kızılay’dan Ulus’a,
Hasret kalan güzele; Ankara güzel görsün..

Sıhhiye, Radyo Evi, Opera’da dur biraz,
Otur Gençlik Parkı’nda orda hayâl kur biraz,
Altındağ gençlerini peşin sıra yor biraz,
Çekinmeden gir Hâl’e, Ankara güzel görsün…

İnme Bent Deresi’ne tekin değil orası,
Oraya inenlerin kanar yürek yarası,
Ulus’la Cebeci’nin yarım saat arası,
Anafartalar, Kale, Ankara güzel görsün…

Ey gözümün bebeği ey alnımın akı sen,
Bülbül olup Hisar’da, Suluhan’da şakı sen,
Gezerken tarihimi o yerlerden oku sen,
Hacettepe, Hergele, Ankara güzel görsün…

İster bir başka akşam anneni al yanına,
Çıkıver Hoşdere’den Çankaya sırtlarına,
Köşk’ten kuvvet alarak umutla bak yarına,
Farabi, Atakule, Ankara güzel görsün…

Senin gibi güzeldir Başkentimin her yeri,
Cinnah’tan in aşağı Kızılay’a dön geri,
Milletin meclisinden çekinme gir içeri,
Çiçek ver her vekile, Ankara güzel görsün…
FİDANBOY, Vedat “A’DAN ÖNCESİ”,  s. 92-93

ARDINDAN
Terk edip giderken o sabah beni,
Gözlerim çaresiz baktı ardından.
Zamanla kurudu göz pınarlarım,
Bütün göz yaşlarım aktı ardından…

Belki unuturum diyerek seni,
Gönül bantlarımdan sildim sesini,
Titreyen ellerim resimlerini,
Çıkarıp albümden yaktı ardından…

Seni candan sevdiğimi bilerek,
Yüreğimi bin parçaya bölerek,
Dertleri dağ yaptı şu kahpe felek,
Sonra da üstüme yıktı ardından…
FİDANBOY, Vedat “A’DAN ÖNCESİ”,  s. 100

ANLAŞALIM
İster bir çay bahçesi, ister bir parkta olsun,
İstersen bir durakta buluşup anlaşalım.
Nedendir kaş çatışın, surat asışın neden.
Dargınlığı bırak da, konuşup anlaşalım…

Dünya sandığın kadar, ne geniştir ne dardır,
Mutluluk denen duygu, bir tebessüm kadardır.
Her yolun bir ortası, bir çıkış yönü vardır,
Dargınlığı bırak da, konuşup anlaşalım…

Her yalanı yanlışı, güvendiğin el söyler,
Gerçek aşkı sevdayı, gözden akan sel söyler,
Varsa içinde sevgi, o sevgiyi dil söyler,
Dargınlığı bırak da, konuşup anlaşalım…

Ey benim gözbebeğim, sanma gözden ıraksın,
Ömrümün mutluluğu beklediği duraksın,
İster miyim bir damla, gözlerinden yaş aksın,
Dargınlığı bırak da konuşup anlaşalım…

Sevgi dolu yılların açılsa da arası,
Kalmasın içimizde aşkımızın yarası,
Geldi diyorsan eğer ayrılığın sırası,
Dargınlığı bırak da, konuşup anlaşalım…

Bu ateşi birlikte söndürüp ayrılmak var,
O en güzel günleri dondurup ayrılmak var,
Ayrılırken bir buse kondurup ayrılmak var,
Dargınlığı bırak da, konuşup anlaşalım…
FİDANBOY, Vedat “A’DAN ÖNCESİ”,  s. 28-29

AŞKINDAN BIKTIĞI ZAMAN
Gönlüm cehennemle buluştu sanki,
Ayrılık kalbimi yaktığı zaman..
Bir elem denizi oluştu sanki,
Hasretin içime aktığı zaman…

Verdiğin sözlerden olmuştum emin,
Kanundan farksızdı ettiğin yemin,
Bebeği gülerdi şu gözlerimin,
Sımsıcak yüzüne baktığı zaman…

Senden yana uçar sevda kuşlarım,
Her sonbahar göçer sende kışlarım,
Seninle yeni bir aşka başlarım,
Bu canım bu tenden çıktığı zaman…

Yıllarım sevgine sevgi katacak,
Gün sende doğacak bende batacak,
Ellerim döşümden söküp atacak,
Bu kalbi, aşkından bıktığı zaman…
FİDANBOY, Vedat “A’DAN ÖNCESİ”,  s. 38

AŞKA HAZIR OL
Hiç aşkın yazılı akdi mi olur,
Sevgilim, her zaman aşka hazır ol…
Sevmenin belli bir vakti mi olur,
Sevgilim, her zaman aşka hazır ol…

Kalplerde fırtına kopacak bir gün,
Şiddeti dünyayı yıkacak bir gün,
Mutlaka aşk harbi çıkacak bir gün,
Sevgilim, her zaman aşka hazır ol…

Gönlüne sımsıcak sevgiler dolsun,
Yüreğin daima tetikte olsun,
Attığın her sevgi hedefi bulsun,
Sevgilim her zaman aşka hazır ol…

Aşk ile evreni gez karış karış,
Aşkı rakip edin aşk ile yarış,
İster savaş olsun isterse barış,
Sevgilim her zaman aşka hazır ol…
FİDANBOY, Vedat “A’DAN ÖNCESİ”,  s. 54

ARDINDAN
Terk edip giderken o sabah beni,
Gözlerim çaresiz baktı ardından.
Zamanla kurudu göz pınarlarım,
Bütün göz yaşlarım aktı ardından…

Belki unuturum diyerek seni,
Gönül bantlarımdan sildim sesini,
Titreyen ellerim resimlerini,
Çıkarıp albümden yaktı ardından…

Seni candan sevdiğimi bilerek,
Yüreğimi bin parçaya bölerek,
Dertleri dağ yaptı şu kahpe felek,
Sonra da üstüme yıktı ardından…
FİDANBOY, Vedat “A’DAN ÖNCESİ”,  s. 100-101

BÜSBÜTÜN TERKEDİP ÇIKMA DÜNYAMDAN
(ZAMAN ZAMAN)                                                                          
Büsbütün terk edip çıkma dünyamdan,                                                                                           Rüzgar ol, sinemde es zaman zaman… 
Ayrılsak da dargın ayrılmayalım 
Selam ver yolumu, kes zaman zaman… 

Bu aşkın suçunu yükleme bana,
İhanet etmedim hiç hatırana,
Buz tuttu yüreğim sevdadan yana,
Cemre ol kanıma, düş zaman zaman…

Benden ayrı günün geçmesin boşa,
Aşkımızı anlat, dağlara taşa,
Sende benim gibi bir hazan yaşa,
Çöksün yüreğine sis zaman zaman…

İmkansız olsa da bana dönüşün,
Birlikte geçen o günleri düşün,
İçin için ağla, sen benim için,
Donsun gözlerinde yaş zaman zaman…
FİDANBOY, Vedat “A’DAN ÖNCESİ”,  s. 107”

KALBİMİN KALDIRIMLARI
Sen yoksun mevsimler kurak geçiyor,
Yıllardır yağmıyor aşk yağmurları...
Bir damla gözyaşı gönder rüzgarla,
Islansın kalbimin kaldırımları...

Ansızın çıkıver köşe başından,
Çekinme a canım körpe yaşından,
Varsın o an seni, kendi taşından,
Kıskansın kalbimin kaldırımları...

Vuslatı bırakma sakın yarına,
Bir leke düşürmem inan arına,
Sadece yüz sürüp ayaklarına,
Yaslansın kalbimin kaldırımları...

Gücenmem kapımı çalmasan olur,
Can evimde bir gün kalmasan olur,
Gezin eşiğinde gezin ne olur,
Sevinsin kalbimin kaldırımları...

AŞK ISTIRAP OLSA DA…
Kasvet çökmekte artık gece olmak üzredir,
Ömrün son yalnızlığı ruha dolmak üzredir,
Öksüz sevda çiçeğin aşksız solmak üzredir,
Hiç zaman kaybetmeden aşkla tanış güzelim…
Aşk ıstırap olsa da, ona alış güzelim…

Vurgun yemiş gönlüne hor bakışlar hak değil,
Sevgi sultanı kalbin, aklına uşak değil,
Bence aşksız yaşamak, inan yaşamak değil,
Hiç zaman kaybetmeden aşkla tanış güzelim…
Aşk ıstırap olsa da, ona alış güzelim...

Yaz bekleme bir daha, bu senin sonbaharın,
Varsın bu sonbaharda, aşk olsun intiharın,
Bekleyecek vaktin yok, ya bugün ya da yarın,
Hiç zaman kaybetmeden aşkla tanış güzelim…
Aşk ıstırap olsa da, ona alış güzelim…

Denemekten ne çıkar aşk dünyası dar ise,
Her belâya razı ol gelen belâ yâr ise,
Sararıp solmak eğer kaderinde var ise,
Hiç zaman kaybetmeden aşkla tanış güzelim…
Aşk ıstırap olsa da, ona alış güzelim…
  
BUGÜNKÜ DERSİMİZ: MUTLULUK
Neş’ede arama her zaman onu,
Kederde, elemde, zorda mutluluk!
Yan da gör sevdanın ne olduğunu;
Yanarken o közde, korda mutluluk! ..

Sevgiyle dokun bak dikenli güle,
Haz verir ruhuna dikeni bile,
Doluysa yüreğin ihtiras ile,
Yok olur, yaşamaz varda mutluluk! ...

Sağlığın yerinde, karnın tok ise,
Allah’tan bir başka korkun yok ise,
Yüreğin aşk dolu, alnın ak ise,
Özenme bolluğa, darda mutluluk! ..

Yoksula bir kaşık versen aşından,
Ağrılar uçuşup gider başından,
Yakınma ömrümün kara kışından,
Yağmurda, doluda, karda mutluluk! ..

Hayra yor güneşi gökteki ayı,
Aşk ile gerilsin göğsünün yayı,
Taşa çalarak ye, sarı ayvayı,
Elmada, armutta, narda mutluluk

Mutluluk, altından bir yafta değil,
Vallahi, billahi sarrafta değil,
Boş yere arama etrafta değil,
Dön de bak kendine, orda mutluluk! ...

KAL NE OLURSUN!
Gün olur bu şehre yolun düşerse,
O akşam kapımı çal ne olursun.
Oturup bir kahve içimi kadar,
Benimle baş başa kal ne olursun…

Yeşersin içinde küçük bir umut,
Kapat gözlerini geçmişi unut,
O ilk günkü gibi ellerimden tut,
Pespembe hayale dal ne olursun…

Geçsin hayal ile aylar seneler,
Bu aşkın hayali her şeye değer,
Gerçeğe dönmeye mecbursan eğer,
Beni de yanına al ne olursun…

İster yollarında taş eyle beni,
İster gözlerinde yaş eyle beni,
İster kafesinde kuş eyle beni,
Uçurup göklere sal ne olursun…
FİDANBOY, Vedat “A’DAN ÖNCESİ”,  s. 89

MEVLÂNÂ'YA ARZUHÂL
“Gel, yine gel…” diyorsun, gelmek öyle kolay mı?
Lâkin çağrına uyan, ben bir erim Mevlânâ…
Geldim, yüz sürmek için bekliyorum kapında;
İlminin eşiğidir benim yerim Mevlânâ…

Bilmiyorum kaderin yaptıkları şakamı,
Bu ne biçim aşktır ki bırakmaz hiç yakamı,
Boştur derim dünyanın her sevinci her gamı,
Hem ağlarım derdimden hem gülerim Mevlânâ…

Düşlerimde Arzu’yu arayan bir Kamber’im,
Gönülden gönüllere dönüp duran çemberim,
Çıkıp derdim dökecek yok benim bir minberim,
Bazen Ferhat olur da dağ delerim Mevlânâ…

Hiç kötülük gelmiyor yeşil çayırdan çime,
Günahkâr kim? .. Sorsalar, katılmam o seçime,
Yunus’un sevgisini doldurarak içime,
Göklerden dert yağsa da sabrederim Mevlânâ…

Kanat açıp uçarım bir kalbe konmak için,
Göz ararım ruhuma yaşında yunmak için,
En güzeli doğruyu arayıp bulmak için,
Gönlümün eleğinde aşk elerim Mevlânâ…

Ey sevgi öğretmeni, ey aşkın medresesi,
Sanki sevda yelidir neyzenlerin nefesi,
Arındırır kirimden su gibi ney’in sesi,
Tövbe eden kullara güç dilerim Mevlânâ...

Biliriz ki yücesin az bizdedir çok sende,
Kusurludur her âdem kusursuz yok evrende,
Hoşgörülü insanın aşkı ile çevrende,
Dünya dursa yerinde ben dönerim Mevlânâ…
ŞİİR AŞKI
Sorma bana ilk aşkın, ilk sevgilin kim diye,
Şiirden bir başka aşk, tanımam ben arkadaş…
Tanrımın “sev” diyerek, verdiği tek hediye;
Şiirden bir başka aşk, tanımam ben arkadaş…

Dilde Mecnun ve Ferhat ile Kerem faslı var,
Sureti masal olmuş, bende aşkın aslı var,
Gücenmesin Leylalar, o şirinler, aslılar,
Şiirden bir başka aşk, tanımam ben arkadaş…

Ruhumu sarhoş eden şarabımdır ezelden,
Derdime derman olur tesellisi tez elden
Hiç ihanet görmedim bu vefalı güzelden,
Şiirden bir başka aşk, tanımam ben arkadaş..

Ben onun erdemini yüce haktan öğrendim,
Kimi zaman maviden kimi aktan öğrendim,
SATOĞLU’dan, SAFİ’den, YURDABAK’tan öğrendim,
Şiirden bir başka aşk, tanımam ben arkadaş…

Ne kendine kul eder, ne zalime ezdirir,
Ne kalbimi kırar o, ne canımdan bezdirir
Peşine takıp beni gönül gönül gezdirir,
Şiirden bir başka aşk, tanımam ben arkadaş…

Gerçekten daha gerçek, sanmayın ki yalan o,
Nice hissiz ve zalim gönüllerde talan o,
Her sabah saat dörtte ilk kapımı çalan o,
Şiirden bir başka aşk, tanımam ben arkadaş…
FİDANBOY, Vedat “A’DAN ÖNCESİ”,  s. 80”

ŞİMDİ ÇANAKKALE'DE
Bilmez misin be gafil, Çanakkale geçilmez,
Yurduna hasret kalır, yurduma göz dikenler,
Şehitlik rütbesine bizde paha biçilmez,
Şimdi Çanakkale’de erenlerle beraber…
Bu vatana borcunu kanıyla ödeyenler…

Ne on, ne yüz, ne de bin; yüz binlerce askerim,
Vatan için can verdi savaşarak her erim,
Yerde “Allah” nidası, yukarda “Allah” kerim,
Şimdi Çanakkale’de Fatih’lerle beraber…
Bu vatana borcunu kanıyla ödeyenler…

Sor, bak, nasıl anası kına yakıp Hasan’a,
Bağrına taş basarak kurban etmiş vatana,
Türk’ü, Laz’ı Çerkez’i… yatıyorlar yan yana,
Şimdi Çanakkale’de meleklerle beraber…
Bu vatana borcunu kanıyla ödeyenler,

Git, gez, gör o yerleri; Mehmet’i iyi tanı,
Şanla, şerefle dolu cephelerin her yanı,
Esen yelden dinle sen, yazılan o destanı,
Şimdi Çanakkale’de bizler ile beraber…
Bu vatana borcunu kanıyla ödeyenler

Bu destan ki babadan oğula öğüt gibi,
Dolaşır dilden dile Onbaşı Seyit gibi,
Her evlat bir değil de, binlerce yiğit gibi,
Şimdi Çanakkale’de Atatürk’le beraber…
Bu vatana borcunu kanıyla ödeyenler…

Ne olurdu Allah’ım! Ben de orda olsaydım,
Mermi olup kâfire mavzerlere dolsaydım,
Şahâdet namazımı siperlerde kılsaydım,
Şimdi Çanakkale’de Peygamber’le beraber…
Bu vatana borcunu kanıyla ödeyenler…

Dünya şunu bilsin ki: Türk bin canla savaşır,
İman ile, aşk ile, heyecanla savaşır,
Türk’e karşı olanlar, Yaradan’la savaşır,
Şimdi Çanakkale’de yüce Hak’la beraber
Bu vatana borcunu kanıyla ödeyenler…
VATAN ZORDA KALINCA, DİRİLİR BİRER BİRER…

DUYGULAR
Gönlümün mahzeninde özlemle bekler seni,
Yıllanmış şarap gibi sakladığım duygular.
İhanet edip bana terk ettiler hep beni,
Suçlarına göz yumup akladığım duygular…

Ne ustalar çağırdım ben gönül dergahıma,
Çaresiz kaldı hepsi isyanıma ahıma,
Seni anlatmak için yalvardım Allah’ıma,
Bir gün çıkıp gelmedi beklediğim duygular…

Yazdığım bu son şiir seni de sarar belki,
Gözlerin sahibini gün olur arar belki,
Hiç umudum yoksa da bir işe yarar belki,
Her an seni yaşayıp kokladığım duygular…

Zavallı şu yüreğim dersine çalışacak,
İçimdeki sevgiler sabrına alışacak,
Biliyorum mutlaka seninle buluşacak,
Senelerdir uç uca eklediğim duygular
FİDANBOY, Vedat “A’DAN ÖNCESİ”,  s. 19

RAZIYIM BU AŞKIN TEKRARINA BEN
Cümle derdi bana çektiren kadın,
Hiç şahit olmadım ikrarına ben.
Bir ömür bir daha çektirsen yine,
Razıyım bu aşkın tekrarına ben…

Tanrı’dan zulmüne inse de ayet,
Uğruna verdiğim bir can nihayet,
Vallahi halimden etmem şikayet,
Razıyım bu aşkın tekrarına ben…

Yeter ki cevap ver aşka çağrıma,
Acı söz söylesen gitmez ağrıma,
Adını hançerle kazsan bağrıma,
Razıyım bu aşkın tekrarına ben…

Yaşamak çekilmez işkence olsa,
Kalbime dünyanın azabı dolsa,
Beş vakit ellerim saçımı yolsa,
Razıyım bu aşkın tekrarına ben…
YOK!
Günümüzde bir cana bağlanıp da kalan yok!
Leylâ’sını çöllerde arayıp da bulan yok!
Bu bizimki ne sevgi ne de aşktır kardeşim;
Cânân için, can verip, tatlı candan olan yok!...

“FİDANBOY, Vedat “A’DAN ÖNCESİ”,  s. 132

GÖSTERMELİK
Şair hayatın gerçeklerini görmüş, ihanetleri, kaypaklıkları, dalkavuklukları, birine menfaat için yapılan bukalemunca yalakalıklardan bıkmış olmalı ki:

Ne onurlandırıldık ne de övdük birbirimizi,
Fırsat buldukça söz ile dövdük birbirimizi.
İnkâr etmesin hiç kimse ederse günah olur.
Göstermelik sevgilerle sevdik birbirimizi
“FİDANBOY, Vedat “A’DAN ÖNCESİ”,  s. 132”

ELİMDE DEĞİL
Sen yoksun elemim bitmiyor bugün,
Hiçbir şey teselli etmiyor bugün.
Üzülme diyorsun elimde değil,
Gözyaşıma gücüm yetmiyor bugün
“FİDANBOY, Vedat “A’DAN ÖNCESİ”,  s. 134”

İNANMAK
Günde yirmi dört saat, ibadet eder seven,
Tanrı’ya kul borcunu, yaşarken öder seven.
Sevgi nedir bilmeyen, insanlara inanma;
Yok aşkın cehennemi, cennetliktir her seven.
“FİDANBOY, Vedat “A’DAN ÖNCESİ”,  s. 134”

SON DERS
Akıllı hayvanlar dersinde,
Son sayfaya çalıştık bugün.
Öküzlerle ineklerle,
Kafa kafaya çalıştık bugün.
Merkebe hakâret olmasın diye,
Birer merkep müsveddesi,
Olmaya çalıştık bugün…
“FİDANBOY, Vedat “A’DAN ÖNCESİ”,  s. 154”

ALDIĞI ÖDÜLLER:
1993, Şairler ve Yazarlar Deneği Şiir Yarışmasında “On Dördünde Çocuksun” şiiriyle, şiir dalında:  İKİNCİLİK;
1994, Geleneksel Akçay III. Şairler ve Bestekârlar Şöleninde ““Mümkün Olsa” şiiriyle şiir dalında: BİRİNCİLİK;
1997, Bestekar Tahir SIRAL tarafından bestelenen “Büsbütün Terk edip Çıkma Dünyamdan” şiiriyle güfte dalında İKİNCİLİK;
1997 ve 2005 Bestekar Ercan Akbay tarafından bestelenen “Sevmek Öyle Kolay Değil” şiiriyle de yine güfte dalında MANSİYON;
2002, Bestekar Evden Kengil’in Uşşak makamında bestelediği “Canımdaymışsın Meğer” isimli şiiri ile İstanbul Üsküdar Musiki Cemiyetinin, 2002 yılında bestekar Selahattin PINAR’ın 100. Doğum yılı anısına düzenlemiş olduğu yarışmada BESTE DALINDA,  700 ü aşkın beste arasında ilk ona girerek ALTINCILIK;
2008, T.C. Kadıköy Belediyesi ve KASDAV işbirliği ile düzenlenen: Sekizinci Kadıköy Türk Sanat Müziği Şarkı Sözü (Güfte) yarışmasında  “ Kim Görse Vurulur Size İnan ki…” şiiriyle,  dokuzuncu Kadıköy Türk Sanat Müziği, Şarkı Sözü GÜFTE yarışmasında MANSİYON;
2009,  “Rüzgar Kanatlı Çocuk” şiiriyle BİRİNCİLİK;
2009, “Kardelensin Kalpte Açtın” şiiriyle de İKİNCİLİK ödülünü almıştır.         
VEDAT FİDANBOY’UN ŞİİRLERİNİ BESTELEYEN BESTEKARLAR:
ERCAN AKBAY, İSMAİL AKÇAPINAR, HÜSEYİN ATMACAOĞLU, BEDRİ AYBARS, UĞUR BAYAR, EROL ERCİŞ, ÖMÜR GENÇEL, TAMER GÜLLÜ, EDVAN KENGİL, MUSTAFA MALAY, MEHMET ONUR, ERTUĞRUL OTTEKİN, TAHİR SIRAL, İLGÜN SOYSEV, ÖZCAN SÖNMEZ, HÜSEYİN SOYSAL, FİKRET YILDIZ, MUSTAFA ÜNAL YILMAZER gibi çok değerli bestekarlarımız, birçok şiirlerini bestelemişlerdir. 
            Bunlardan bazıları TRT. TSM repertuarındadır. Bazıları da Ankara ve İstanbul’daki Türk Sanat Müziği Koroları repertuarlarına alınmış olup, oralarda icra edilmektedirler.
VEDAT FİDANBOY’UN PLAKETLER:
  1. 1994, III. Geleneksel Akçay Şairler ve Bestekarlar, Sanat ve Kültür Şöleni, 28-30 Ağustos, şiir yarışması birinciLİk PLAKETİ;   
  2. 1994, III. Geleneksel Akçay Şairler ve Bestekarlar, Sanat ve Kültür Şöleni, 28-30 Ağustos, Şiir yarışması birincisi olması sebebiyle Kervan Plakçılık  kutlama plaketi;
  3. 1994, Akçay Şiir Yarışması birincilik ödülünden dolayı İLESAM Başkanı Yahya Akengin, başarı ve tebrik plaketi;
  4. 1994 Yılı Akçay Şairler ve Bestekarlar Sanat Festivalinde Söz Yazarı olarak birincilik ödülüne layık görülmesi sebebiyle Necla Ünal, Ana Kültür ve Sanat Dergisi Sahibi, Necmettin Selçuk, Sanat Yönetmeni tarafından  kutlama plaketi; 
  5. 1994 Yılı Akçay Şairler ve Bestekarlar Sanat Festivalinde Söz Yazarı olarak birincilik ödülüne layık görülmem nedeniyle, Türk Müziğine Katkılarımdan dolayı, Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği( MESAM) Yönetim Kurulu  teşekkür plaketi;    
  6. 1994, Sarıkız FM 95.6 Akçay. Geleneksel Akçay 3. Şairler ve Bestekarlar Kültür ve Sanat Şöleni  Şiir Yarışmasında birinci olmam sebebiyle Ali Mezgil, başarı ve tebrik plaketi;
  7. 1997, TÜTKSAV Türk Dünyası Yazarlar ve Sanatkarlar Vakfı Başkanı, Akçay Geleneksel Şairler ve Bestekarlar Festivali, Güfte Yarışması” ikincisi olması sebebiyle, Yahya AKENGİN tarafından tebrik ve başarı plaketi;
  8. 2005, Konya Selçuk Üniversitesi, Prof. Dr. Kürşat Turgut, Rektör Yardımcısı  “Cumhuriyet’in 81. Yılı Kutlamaları” çerçevesinde Şair, Ozan ve Yazarlar Derneği ile S.Ü. Eğitim Fakültesi “Şiir Şöleni” ne katkı plaketi;
  9. 2005, Eylül, 17-18 Tertip Komitesi Adına Orhan Benli, Belediye Başkanı tarafından İkinci Uluslararası Kalecik Karası, Üzüm Festivaline KATKI PLAKETİ;
  10. 2006, 11-12 Mart 2006 Salihli, 5. SAYAD Yön. Krl. Bşk. Ve Bizim Ece Dergisi Sahibi, Ahmet Otman,  Bizim Ece Şiir Şöleni’ne KATLIM ve TEŞEKKÜR PLAKETİ;
  11. 2006, Osman Karaaslan-Necmettin Selçuk tarafından, 12-14 Mayıs 2006 Simav 11.Şairler Şöleni KATILIM PLAKETİ;
  12. 2006, 09.06.2006  M.Emin Ulu Tokat Şairler ve Yazarlar Derneği Bşk. Tokat Şairler ve Yazarlar Derneği açılışını ve “Geyrasta Bir Şiir Akşamı” nı ONURLANDIRMA PLAKETİ;
  13. 2006, 9-10 Haziran 2006  A.Nasır Haşlak, Gölbaşı Belediye Başkanı III.Uluslararası Gölbaşı Göller-Andezit ve Sevgi Çiçeği Festivaline KATKI PLAKETİ;
  14. 2006, Ahmet Aygün, Belediye Başkanı 13-19 Haziran 2006 Tekirdağ 42. Kiraz Festivali Anısına PLAKET;
  15. 2006, Bünyamin Adacı, Haymana Belediye Başkan, 23-25 Haziran 2006 16. Uluslararası Haymana Kaplıca Festivali ve Kültür Şenliklerine KATKI PLAKETİ;
  16. 2007, 6.Geleneksel Akçay Şairler Bestekarlar Sanat ve Kültür Şöleni Ağustos, 28-30 Kervan Plakçılık tarafından, İkinci Bestenin Söz Yazarı olarak tebrik ve başarı plaketi;
  17. 2007, 6.Geleneksel Akçay Şairler Bestekarlar Sanat ve Kültür Şöleni Ağustos, 28-30, 2. Bestenin Söz Yazarı olarak Şahin Özer tarafından tebrik ve başarı plaketi;
  18. 2007, Türkiye Gübre Sanayi A.Ş. Genel Müdürlüğü Dr. Oktay Vural, Genel Müdür ve Yön. Kurulu Başkanı Türk Şiirine KATKI PLAKETİ;
  19. 2007, 29.04.2007 Sevgi Eser, Saküder Yönetim Kurulu Başkanı, Geleneksel olarak yapılan “Her Zaman Şiir Vardı” programına “Onur Konuğu” olarak katılmam ve “Mabet” adlı kitabım sebebiyle  SANATA HİZMET PLAKETİ; 
  20. 2007, Yeşil Simav Turizm Derneği, Simav 12. Ulusal Şairler Şöleni (11-13 Mayıs 2007) KATKI PLAKETİ;
  21. 2007, Tertip Komitesi: Hikmet Elitaş, İbrahim Şaşma, Deniz Oğuz, Site Yönetimi: Betül Övünç tarafından 27 Ekim 2007 tarihinde Karaman’da  www.turkedebiyati.org tarafından onuncusu düzenlenen “Karaman Şairler Buluşması” anısına TEŞEKKÜR PLAKET;
  22. 2007, 24 Kasım İlesam Başkanı, Nur Ersen,www.birharf.net ailesi adına, İhsan Işık, Okumaca Şarkı Sözü Yarışması’ na“Jüri Üyesi” olarak KATILIM PLAKETİ;
  23. 2008, İLESAM, SAKÜDER işbirliğiyle düzenlenen “ II. Ankara Şiir Şöleni” ne katkıları sebebiyle  TEŞEKKÜR BELGESİ;
  24. 2008, 14.06.2008 Av. Selami Öztürk, Vakıf ve Belediye Başkanı, Kadıköy Belediyesi ve Kasdav Müzik Gönüllüleri işbirliğiyle geleneksel olarak düzenlenen 9. Kadıköy Türk Sanat Müziği Güfte, (Şarkı Sözü) Yarışması, 2008 de ilk on finalist arasında yer almaktan dolayı, MANSİYON;
  25. 2009, 11.06.2009 Av. Selami Öztürk, Vakıf ve Belediye Başkanı, Kadıköy Belediyesi ve Kasdav Müzik Gönüllüleri işbirliğiyle geleneksel olarak düzenlenen 9. Kadıköy Türk Sanat Müziği Güfte (Şarkı Sözü) Yarışmasında Birincilik PLAKETİ;
  26. 2009, 11.06.2009 Av. Selami Öztürk, Vakıf ve Belediye Başkanı, Kadıköy Belediyesi ve Kasdav Müzik Gönüllüleri işbirliğiyle geleneksel olarak düzenlenen 9. Kadıköy Türk Sanat Müziği Güfte (Şarkı Sözü) Yarışması- 2009 da İKİNCİLİK PLAKETİ;
  27. 2009, Sevgi Eser, Saküder Yönetim Kurulu Başkanı., Cumhuriyetimizin 85. yılında Kültür ve turizm Bakanlığının katkılarıyla düzenlenmiş olan “Atatürk ve Cumhuriyet” konulu şiir yarışmasına “Jüri Üyesi” olarak KATKI PLAKETİ;
  28. 2009, 20 Aralık 2009  Sevgi Eser, Saküder Yönetim Kurulu Başkanı, Cumhuriyetimizin 85. yılında Kültür ve turizm Bakanlığının katkılarıyla düzenlenmiş olan “Atatürk ve Cumhuriyet” konulu şiir yarışmasına “Jüri Üyesi” olarak KATKI PLAKETİ; 
  29. 2009, Erzincan, 7 Kasım, Yönetim Kurulu ve Erzincan Belediye Başkanlığı, Erzincan’da Yaşayan Yaşlıları Koruma ve Kalkındırma Derneğinin düzenlediği “Şiir ve Musiki” gecesine  KATILIM PLAKETİ;,
  30. 2010, İLESAM , Millî ve Yerli Şiirler, Türkçemizin güzel, işlek ve sade dilini en güzel işleyen işleyen şair olması sebebiyle TAKDİR PLAKETİ verilmiştir.
Kitap İsteme ve Haberleşme Adresi:
Tirebolu Sk. Esenler Ap: No:33/15
Yukarı Ayrancı/ANKARA
Tel:0312 4217 48 98
Web: www.vedatFİDANBOY.8m.net
KAYNAKLAR:
1) 1974,
FİDANBOY, Vedat, “SEFİL SAVAŞÇILAR”,
2) 1998, FİDANBOY, Vedat, “SEVDA AYLARI”,
3) 2004, FİDANBOY, Vedat, “A’DAN ÖNCESİ”, Devran Matbaası, Şubat, ANKARA İSBN:975-6507-07-1”
4) 2007, FİDANBOY, Vedat, “MABET”, SAKÜDER (Sanat ve Sanatkârlar Topluluğu, Kültür Derneği) Yayınları Yay. No: 4, İnkansa Matbaacılık Tic.Lti.Şti, ISBN: 978 -975-00622-3-0, www.saküder.net, saküder@mynet.com,  0312 467 16 97
Katip Çelebi Sokak: No:2/1 Nisan 2007, Kavaklıdere/ANKARA, 0312 467 16 97 
Cep Tel : 90 535 651 17 85
http://www.antoloji.com/siir/sair/sair.asp?sair=21813


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder