15 Ocak 2018 Pazartesi

FİOLOG PROF. DR. İLHAN AKÇAY’I KAYBETTİK , (ÇINARDAN BİR YAPRAK DAHA DÜŞTÜ), ;Abdullah Çağrı ELGÜN

FİLOLOG PROF. DR. İLHAN AKÇAY’I KAYBETTİK
(ÇINARDAN BİR YAPRAK DAHA DÜŞTÜ)
Abdullah Çağrı ELGÜN
Prof .Dr. İlhan AKÇAY
KİŞİLİĞİ:
14 Aralık 2017'de Çınardan bir yaprak daha düştü. İlhan AKÇAY Hak’ka yürüdü. Yaklaşık otuz yedi yıl(37) önceydi. Sıcak bir yaz günü Sağlık Bakanlığının Merkez binasının beşinci katında Oral BAHTIŞEN, hemşerim ve hısım Fazlı ÖZTÜRK ile birlikte daktilosunun başında hummalı bir çalışmanın başında tanıdım ilhan AKÇAY’ı…  AKÇAY, Basın Müşavirliğinin dokunulmaz adamlarındandı. 
Otoriter, dediğim dedik, dakik, disiplinli çalışmaları ve iş üretmekteki başarısı insanı hayretlerde bırakıyordu. 
Yaklaşık on yedi(17) dile olan vakıflığı, onu her türdeki donanımlı kişiler karşısında üstün ve ulaşılamaz kılıyordu.
Randevularına o kadar sadıktı ki bir gün Kızılay’da başka dostlarla buluşmak için konuştuğumuzda, sadece iki dakika geç geldiler diye geç gelen arkadaşlara: 
“Hakkınızı kaybettiniz. Bundan sonra daha dikkatli olmalısınız!..” diyerek görüşmeden çekip gitmiştik..
AKADEMİK ve SOSYAL HAYATI
O gerçek bir akademisyen ve hakkıyle hocaydı… Arkeoloji, Sanat Tarihi, Hitetoloji, Kütüpanecilik gibi okulları bitirmiş; hatta bir kaçından da doktora almıştı. Bir müddet Amerika, İngiltere, İspanya, Almanya, Fransa, Libya, Mısır, Kudüs, Arap Emirlikleri ve Osmanlı Coğrafyası onun gezdiği ve kaldığı yerler olarak birkaç tanesidir…Ana dili gibi bildiği dillerden Almanca, Fransızca ve İngilizce ile. Fiolog, Arkeolog, Hitetolog ve Katoğcu idi ve doktorası vardı…
Sağ kulağının ağır işitmesi ve kulaklık kullanıyor olması ona bir engel teşkil etmemişti. O çok fazla eser bırakmamış olsa da ilklerin babasıydı. Türkiye’de ünlü Sümerolog ve Hititologlardan çok önce yazdığı kitaplarla Aztekler, Mayalar, İnkalar, Antartika ve Kayıp Mular ile ilgili Türk Tarih kurumunda ilk tebliği o sunuyor; ve tebliği bir kitapçık olarak (1991) yayınlanıyordu…
Alta Şair Şakir SUSUZ, Abdullah Çağrı ELGÜN,
 İlhan AKÇAY İLESAN'da 
Yayınlanmış her kitabında söylediği şey hep ilkti ve belki de kimsenin söyleyemediği ve söylemeye cesaret edemediği şeylerdi…
Çocukluk günleri ve kulağındaki problem sebebiyle ilk okul annesinin dizi ve müşvik kucağıydı. Sonra özel hocalar ve okullarda en ünlülerden dersler alarak okudu; fakat en önemli hocası annesiydi..
Annesi Fahriye AKÇAY Hanım da çok donanımlı ve kültürlü bir bayandı. Beyrut’ta doğmuş. Libya ve Mısır’da ve Arap yarımadasında gezmediği yer kalmamıştı. Arapçası, Fransızcası, İngilizcesi ve Almancası ile küçük İlhan’a bir okul oldu. Kendisi Gazi Mareşal Ahmet Muhtar Paşa’nın kızı olması dolayısı ile iyi bir aileden geliyordu. Muhtar Paşa, Erzurum Tabyalarının kumandanı, Osmanlı Rus Savaşları’nın müdafisi ve kahramanlarındandı…
İlhan AKÇAY ve Dedesi
Gazi Mareşal Ahmet Mutar Paşa
Yanlış bir evlilik yapmış, ve nihayet mecburen boşanmıştı; çünkü böylesi zampara, sarhoş ve evle, aile ile hiçbir bağı olmayan ve yuvasına gelmeyen biri ile evli kalmak hem İlhan’a hem de sağlığına zarar veriyordu. Sonuçta boşanmak daha iyi olacaktı. Öyle de oldu.
Ankara’da Erzurum Mahallesi (Kurtuluş Mahallesi) Geçim Sokaktan ev aldılar. Altındağ, Hamamönü o dönemin en zengin mühit olup Ankaralıların kaldığı yerlerdendi…
Komşuları arasında YAHNİCİLER, Zeki MÜREN, FEDAİLER, ERKALLAR…vb. de bu mahallede onların komşularıydılar.
Hafta sonları ve akşamları genellikle Ankara Gazinolarına gidilir buralarda çok nefis şarkıları seslendiren sanatçılarla yan yana bazan da diz dize otururlardı. Bunlar arasında:
Yesarî Asım ERSOY, Müzeyyan SENAR, Selahaddin PINAR, Mualla GÖKÇAY,  Safiye AYLA … vb. sanatçıları dinlerler, onların insanı kendinden geçiren şarkılarıyla mest olurlardı. Evde her türden dergi ve gazeteler eksik olmaz yabancı dilde basılmış kitaplar ve dergiler de sürekli okudukları arasındaydı.
Annesinin vefatında çok acı çekti. Yalnızlığa bir türlü alışamıyordu. Bekardı ve hiç evlenmemişti. Komşuları bunun kucağına bir kedi verdiler. Mırıl mırıl uyurken İlhan’ı teskin ediyordu. Hayli zaman sonra İlhan yanlızlığa da alıştı.
Fahriye Hanım ve Mürebbiyesi
Anesi yaşarken her sene mutlaka bir yurt dışı gezisine çıkarlar, Fransa, Almanya ve Osmanlı coğrafyasında Beyrut, Libya ve Mısır’da uzun bir süre kalırlardı. Libya’da ve Mısır’da akrabaları vardı. Annesi Beyrut doğumlu olması sebebiyle buraları pek severdi. Baba tarafından akrabaları Antalya’da Elmalı kasabasında büyük çiftlik sahibiydiler. Mal mülke önem vermez. Hatta baba tarafından akrabaları kendisi babasından kalan yerleri üzerine alması için geldiklerinde onları nazik bir şekilde geri göndermişti..
Üniversiteden ayrılarak önce büyükşehir belediyesinde çalışmış, 1980 ihtilali ile de Sağlık Bakanlığına Bakan Müşaviri olarak başlamıştı.
Dedesi (1897-1898), 93 savaşları dediğimiz, Osmanlı Rus Savaşlarından tanıdığımız ve “Başımıza Gelenler“ kitabının da yazarı Gazi Mareşal Ahmet Muhtar Paşa’dır.
Annesi Fahriye hanım Ahmet Muhtar Paşa’nın kızıdır.  Babası yine o devrin ünlü paşalarından birinin oğlu Bekir’dir.
Ailesi:Bekir AKÇAY, İlhan , ve  Fahriye Hanım
Mevlâna kitabının yazarı Bedia Ünsü ÇORAK hanımefendi de İlhan AKÇAY’ın dedesinin kız kardeşinin kızıdır. İlhan AKÇAY ile hemen hemen aynı dönemlerde yaşamış çocuklukları beraber geçmişti. İstanbul’a onu görmeğe gittiğimizde işitmiştim. İpek yolu ile katırlarla gelen kumaşlar ve yükleri indirirlerken birlikte katırcılara doğru koştukları ve meraktan katırlarda gelen yüklere dikkat kesildiklerini anlatıyorlardı..
İstanbul’a gittiğimizde: Bedia Hanımlar tarafından müthiş bir ilgi ve büyük bir misafirperverlik ve karşılanıp ağırlanmıştık. Akrabalar uzun yıllar birbiri ile irtibat kopukluğu sebebiyle uzak kalmışlardı. Oturup konuşulup dertleşilmişti.
İlhan AKÇAY muhterem ve muhteşem bir insandı. Bakanlıkta birlikte çalıştığımız yıllar anlatılamaz. Oral, Fazlı ve daha niceleri ile günler neşe ve sevinç içinde geçerdi.
Fahriye Ahmet Muhtar(AKÇAY)
Zaman zaman sıkıldığında 1980’li yılların başında Bahçelievler İkinci Caddedeki bizim eve gelir on on beş gün kalır bu kalmalar hatta uzar, daktilosunu getirir bizde üç dört ay kalır, çalışmalarını burada yapardı… Ben tatil ve izinlerde onu Kayseri’ye getirir burada gezmedik yer, girilmedik kapı bırakmazdık..
Türk Tarih Kurumu, Türk Dil Kurumu onun bir çok eserini basmış, yüzlerce tebliğ, bildiri ve makale yayınlamıştı.
Yazın ve kimi zaman da Tatilleri Kayseri’ye birlikte gider, birkaç ay orada kalır ve Kayseri’de tanıdığı tüm dostları ile de görüşme ve konuşma fırsatı bulurdu. İlçeye gider, Erciyes’te, Çay Bağları’nda, Gesi Bağların’da Erkilet’te gezinirdik. Her yer onun evi onun bahçesi bağı ve meskeni idi. Herkes ile anında irtibat kurar, onunla halleşir ve dertlerinden haberdar olurdu. Sonra Ankara’ya tekrar dönerdik. Onun tarih ve müze merakı, plan ve proje merakı, gelecekle ilgili planları hiç bitmezdi. Onu diri ve ayakta tutan gelecek ile ilgili düşünce, hayal ve planlarıydı. Gereğinden çok dostu ve tanıdığı vardı. Evine hemen her ilden, ilçeden, kasaba ve köyden gelmeyen yoktu. Bu gelen misafirlerin şehirlerinden köylerine kadar olan bütün yerleri inanılması güç bir bilgelikle bilir, oralar hakkında gelenlerin kendi yöresi hakkında bilmediklerini biliyor, enteresan ve hiçbir yerde duyulmadık yazılmadık şeyler söylüyor olması ona olan saygı, sevgi ve minneti artırır, onu ulaşılamaz kılardı. Çok saygı görürdü. Bu bilgileri hocadan dinleyenler onun ellerine sarılır, yüzünden öper dizlerinin dibine kurulup onu saatlerce dinlerlerdi…
Abesi Fahriye Hanım
O emekli olduktan sonra da çalışmalarına devam etti. Evine en az bir gazete girer ve okumayı asla bırakmazdı.
HAYAT HİKÂYESİ
21. 12. 1930 ‘da Datça’da doğdu. Babası Bekir ve annesi Gazi Mareşal Ahmet Muhtar Paşa’nın kızı,  Fahri’ye AKÇAY’ın oğludur.
Fahriye AKÇAY’ın evlatlığı Bedia Hanımın, Datça’da Sağlık Evi Doktoru olması sebebiyle bir müddet yaşadıkları Datça’da doğdu.  Sonraki yıllarda Ankara’ya gelen, AKÇAY Ailesi’nin oğlu İlhan AKÇAY, Ankara Kurtuluş Mahallesinde (Erzurum Mahallesi) bulunan Dumlupınar İlkokulunu, Cebeci Ortaokulunu ve İstanbul IŞIK Lisesinden mezun oldu.
Üniversiteye Ankara Dil Tarih Coğrafya Fakültesini “Kütüphanecilik Bölümü, Sanat Tarihi Bölümü ve Arkeoloji Bölümlerini” aynı zaman bitirdi.
Atatürk Üniversitesine Asistan olarak başladı. “Mimari Sanatlar ve Restorasyon” konusundaki Doktorasını İstanbul Üniversitesinde tamamladı.
Bir müddet Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak görevini yürüttü. Daha sonraki yıllarda Ankara Belediyesine Başkanlık Uzmanı olarak atandı. Büyük Şehir Belediyesi Başkanlık uzmanı olarak görevini yürütürken emekli oldu.
İlhan AKÇAY, Bülent ÇORAK, Abdullah Çağrı ELGÜN
İhtilâl sonrası (1980) Sağlık Bakanlığında tekrar göreve başladı. Türk Tarih Kurumu Kongresi Bildirileri ve Atatürk’ün Sağlık Konusunda Politikaları konulu çalışmalarını tamamlayarak görevinden ayrıldı. 
EDEBÎ KİŞİLİĞİ:
Bugüne kadar birçok esere imza atan AKÇAY: “Hakses, Türk Tarih Dergisi, Türk Dili, Türk Devrim Kurumu Dergisi, Türk Kültürü, Türkocağı, Aydınlık, Mehmet Akif, Boyut, Bilim ve Teknik ...vb.”  dergilerde ve bir çok gazetelerde eserleri yayınlandı.
Türk Tarih Kurumu Tarafından, “Türk Dilinin Tasnifi, Ankara, Ayasofya, Kolomp Öncesi Amerika” gibi birçok uzun dilimli tebliğler sunmuş ve tebliğleri aynı yerde yayınlanmıştır. 
TBMM Salonu: Prof Dr. İlhan AKÇAY
ESERLERİ ARASINDA:

1)AKÇAY, İlhan; “ANKARA HARİKASI”,  Eser Matbaası, Ankara-1969
2)AKÇAY, İlhan; “Kolomb Öncesi Amerika Türk Kültürü”, VIII. Türk Tarih Kongresi II. Cilt’ten Ayrı basım, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara-1991
3)AKÇAY, İlhan; “ERZURUM HAKKINDA YAZILMIŞ YAZILARIN BİBLİYOĞRAFYASI”, Atatürk Üniversitesi, 1960 Yıllığından Ayrı Basım. Erzurum-1961
4)AKÇAY, İlhan; “ATATÜRK DEVRİNDE SAĞLIK HİZMETLERİ”; IX.Türk Tarih Kongresinden Ayrı Basım. Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara-1989
5)AKÇAY, İlhan; “İLDEN ile ATATÜRK YURT DİZİLERİ, ATATÜRK ANKARA’DA I”, EDİTÖR HİKMET TEKİN, YAZAR: İLHAN AKÇAY, Türk Devrim Kurumu
6) AKÇAY, İlhan; “Dünyanın Yedi Harikası (Piramitler)”, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara
7) AKÇAY, İlhan; “Grimin Masallar (Garip Cüce)”, TDK Yayınları, Ankara
8) AKÇAY, İlhan; “Çin Türkistanı”, 1962 A.Von le Coqve ,Hakses, Erzurum. Çeviri (Kaiser Wilhelm), Türk Devrim Kurumu Yayınları, Ankara
9) AKÇAY, İlhan; Ankara”, TDK Yayınları, Ankara
10) AKÇAY, İlhan; Yayın Arşivciliği, Gazetecilik Enstitüsü Ders Kitabı”, Ankara




                      İlhan AKÇAY Kayseri
50..YIL PARKI, Abdullah Çağrı ELGÜN ve İlhan AKÇAY